29 Mayıs 2015 Cuma

Çerçeveler


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Adrian Frutiger

20. ve 21. yüzyılın en çok kullanılan fontlarından bazılarının tasarımını yaptı. Her he kadar ahşap oyma ve kağıt silüetler gibi birçok alanla ilgilense de Frutiger bütün yaşamı boyunca tipografiye tutku dolu bir ilgi gösterdi. Kariyerinin büyük bir bölümünü Deberny & Peignot için çalışarak geçiren sanatçı burada yazıtiplerine son şekillerini veriyor ve onları foto-dizgi için hazırlıyordu. Frutiger bu dönem boyunca aynı zamanda yaklaşık 30 kadar yazıtipi yarattı.
Yarattığı en ünlü yazıtipleri arasında Univers, Frutiger, Egyptienne, Serifa ve Avenir bulunuyordu. Frutiger, kariyeri sıcak metal, fotografik ve dijital dizgiyi içine alan az sayıdaki tipograftan biridir.



28 Mayıs 2015 Perşembe

Sia - Chandelier (LYRIC VIDEO)

Oliver Shanti - Water

Schiller - Die Liebe HD Video 2012

Poşetlik

• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Ivan Chermayeff

1932 Londra doğumlu Rus asıllı Ivan Chermayeff, grafik tasarım tarihinde çığır açmış büyük bir usta. Halen, New York’ta ortağı olduğu Chermayeff & Geismar’ın başında. 1960’lı yıllardan bu yana yaptığı çalışmalarla, grafikte tescilli marka kategorisinin ortaya çıkmasına öncü olmuş. Ekleyerek değil çıkararak minimalize etme; grafik tasarımın son duayenlerinden Ivan Chermayeff’in grafik anlayışının özeti.
Ivan Chermayeff ve Thomas Geismar, tasarıma bakış açılarını; "Biz kışkırtırız. Bazen öyküler anlatırız ve insanların bağlantı kurmasına yardımcı olmak için tarihle destekleriz. Ama böyle yaparken, alışılagelmiş beklentileri göz ardı ederek, karmaşa yaratarak, apaçık görüneni göstermekten kaçınmaya çabalarız." şeklinde anlatıyor.
Sloganları ise kısa ve öz: 'Tasarım sorun çözücü bir disiplindir'. İkili bu idealini eğlenceli kılmak için elinden geleni yapıyorlar. Sonuçta, ikilinin zamanla vardıkları nokta; tasarımın zamanla kolaylaşmadığı ve yaratıcı çalışmanın bitmeyen bir mücadele olduğu...
Dünyada yüzden fazla logoya imzasını atan Chermayeff’le, Türkiye ilk defa 1987 yılında tasarladığı Koç logosuyla tanışmıştı.
Aygaz, Arçelik, Demirdöküm, Koç Üniversitesi, Koç Holding, Mobil Petrol Şirketi, Opet, Otosan, Pera Müzesi, Rahmi Koç Sanayi Müzesi, Tüpraş, Yapı Kredi, Xerox, Pan American, National Geographic, NBC, Chase Manhattan Bank, Gemini Consulting, PBS, Univision, Rockefeller; tasarımlarında Ivan Chermayeff ve Thomas Geismar imzaları olan markalardan sadece bir kısmı.


27 Mayıs 2015 Çarşamba

Soy Ağacı


Dekoratif olarak tasarlanmış olan soy ağacında, ailenizin resimlerini yapıştırabileceğiniz 25 adet fotoğraf yeri vardır. Evinizin ya da ofisinizin duvarına monte edebilirsiniz.
Farklı renklerde üretim yapılabilir. 
Kullanılan malzeme, 10 mm MDF
Ebat: En:130 cm - Boy 150 cm 


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com

Mini Küvet Seti


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Neville Brody

The Times, The Observer, The Guardian gibi köklü, saygın gazetelerin ve Avrupa'da yayımlanan birçok popüler derginin sanat yönetmenliğini üstlenen Neville Brody 23 Nisan 1957de Londra’da
dünyaya geldi. Çalışmalarına Punk’ın asi tavrını ve çarpıcı renk bütünlüğünü yansıtan Brody, kendinden önce alışılmış tüm kuralların dışına çıkmayı başarmış bir tasarımcı olma ünvanına sahip.
Sanat yönetmeni, font tasarımcısı ve grafik tasarımcı olarak dünya çapında ünlenen Brody; Depeche Mode, Cabaret Voltair gibi ünlü grupların da albüm kapaklarını tasarlamış. Dünyayı sarsan akımları çalışmalarında hissettirerek modern grafik tasarımın bir başka boyuta taşınabileceğini kanıtlamış.
Brody görsel dilin tüm zenginliklerinden faydalanarak olağanüstü renk ve tipografik denemelerle yeni çalışmalara imza atmaya devam ediyor
Grafik sanatlar, başlangıcından günümüze kadar siyasal, kültürel, ekonomik ve teknolojik gelişmelerden en çok etkilenmiş sanat dallarından biridir. Tüm sanat dalları gibi grafik tasarım da içinde bulunduğu dönemin, kültürün ve sanatçılarının izlerini taşır. Geçmişe dönüp baktığımızda sanat tarihindeki kırılma dönemlerinde bu izleri net bir şekilde görürüz. 1960'lı yıllarda grafik sanatları etkileyen en önemli gelişme, kuşkusuz bilgisayar teknolojisiydi. Ancak, birçok tekniğin birarada kullanıldığı, farklı estetik bakış açılarıyla geliştirilen grafiğin o dönemde Pop arttan etkilenmemesi de mümkün değildi elbette. 
1970’li yıllarda ise afiş sanatında siyasi konular ağırlık kazandı. Bu yıllar daha önceki dönemlerden farklı olarak kural tanımayan ve sonsuz anlatım özgürlüğünü savunan akımlara sahne oldu. Punk bunlardan biriydi. Punk müziğin Londra’da büyük bir kültürel etkiye sahip olduğu yıllarda, grafik tasarım da bu akımdan kaçınılmaz bir şekilde etkilendi. Punk’ın asi ve kuralları yıkan tarzı, Brody’nin çalışmalarına da ilham kaynağı oldu. Manipüle edilmiş kraliçe tasarımından dolayı 1977 yılında fakülteden atıldığında, gelecekte benimseyeceği tarza yaklaşmıştı Brody. Fakat yaşadığı olumsuzlukları avantaja dönüştürerek okulda gerçekleştirilen konserlere afişler yaptı. Birçok albüme kapak tasarımları yapan Brody, Cabaret Voltaire ve Depech Mode’un albüm kapaklarıyla sanatsal tavrını geniş kitlelere duyurdu. Peki bu tavrını nereye dayandırıyordu? Tabi ki Dada, Popart ve Punk’a. 
Gazete kupürleri, renkli kağıt parçaları, ya da fotoğraf parçalarının yapıştırılıp düzenlenmesinden oluşan kolaj ve fotomontaj teknikleri Dadacıların ve Gerçek üstücülerin yaygın biçimde kullandığı tekniklerdi. Dada’nın ve Güncel Sanatın rastlantısal birlikteliği Brody’nin çalışmalarının kimliksel niteliğini oluşturuyordu. Çevresinde genç sanatçıları da toplayarak üretim sürecini hızlandıracak deneysel web tasarımlarına ve afişlere odaklandı. Multimedya alanında da başarılı işlere imza atan Brody, aynı dönemde Londra, San Francisco ve Berlin’de konferanslara katıldı. Bu çabası, modern ve sıradışı tasarımlarını uluslararası mecraya iletmek amacını taşıyordu. 1988 yılında grafik tasarım konulu iki kitabı yayımlandı. Kitap yaklaşık 120 bin adet satıldı. 1994 yılında Fwa Richards ile birlikte Londra’da Research Studios’u kurdu. Ardından Paris, Berlin, New York’ta yeni stüdyolara imza attı.
FontWorks'ün kurucularından Brody birçok yazı fontu tasarladı. Diğer uluslararası dergi ve gazetelerde tasarımları yayınlandı. City Limits, Lel, Per Lul, Actual and Arena, bunlarla birlikte Londrada yayın yapan The Guardian, The Observer gazetelerinde çalışmalar yürüttü. Tasarımları Victoria and Albert Musium’da 40 bin ziyareteçi tarafından izlendi. İngiltere ve Japonya eksenli turlarla sergilenmeye devam etti. İngiltere’nin 223 yıllık saygın gazetesi The Times’ın logosunu 2006 yılında modern zamanlara uyarladı. Neville Brody’nin yönetiminde oluşturulan tasarımlar The Times’ın geleneğin evrimi diye nitelediği tasarımlardır. Kendini adadığı çalışmalarında yaratıcılığın sınırlarını her zaman zorlayan Brody görsel dilin tüm zenginliklerinden
faydalanarak olağanüstü renk ve tipografik denemelerle yeni çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Görsel iletişimin tüm alanlarında deneysel tasarımlarıyla,bu alanda çalışma yapmak isteyenlere ışık tutuyor.

Alıntı

26 Mayıs 2015 Salı

Soy Ağacı


Dekoratif olarak tasarlanmış olan soy ağacında, ailenizin resimlerini yapıştırabileceğiniz 25 adet fotoğraf yeri vardır. Evinizin ya da ofisinizin duvarına monte edebilirsiniz.
Farklı renklerde üretim yapılabilir. 
Kullanılan malzeme, 10 mm MDF
Ebat: En:130 cm - Boy 150 cm 


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com


Supla


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com


Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


FreeHand

Freehand, Aldus firması tarafından yaratılan, daha sonra Macromedia firması tarafından alınıp geliştirilen, en son olarak da Macromedia’nın Adobe tarafından satın alınmasıyla Adobe tarafından kaldırılan, vektör tabanlı illustrasyon ve çok sayfalı grafik tasarım programıdır. Bitmap ve vektör grafikleri tasarlamaya yarar ve genelde matbu baskılar ve grafikler için tasarlanmıştır. Dreamweaver ve Flash ile uyumludur. 
FreeHand, Illustrator ve InDesign’a göre çok daha kısıtlı imkanlar sunmasına rağmen eski kullanıcıların gözünde adeta efsane konumundadır. Adobe’un Macromedia’yı satın alarak FreeHand’i bitirmesi onun efsaneleşmesinde çok önemli bir rol oynamıştır. FreeHand’in yeni sürümlerinin yayınlanmayacak olması kullanıcıları Illustrator ve InDesign’a yöneltmiştir. Özellikle FreeHand kullanıcıları açısından Illustrator ve InDesign’a geçiş oldukça kolaydır. 

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Terek


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com




Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Photoshop’un Mimarları: Thomas & John Knoll

Bu iki kardeşin kim olduğu sorusuna geldiğimizde, aslında onların kendisinden çok yarattıkları harika programla daha çok ilgilenildiği açıkça görülüyor. Photoshop‘un açılış ekranıyla tüm Photoshop kullanıcıları sürekli karşılaşıyor. İşte o açılış ekranında ardı ardına yazılmış onlarca isim görürüz. Bu isimler Photoshop‘un bugünkü haline gelmesinde büyük payları olan kişiler. Acaba bu isim listesinin en başındaki isme dikkat edeniniz ve bu ismin neden en başa yazıldığını düşüneniniz oldu mu? Bu isim sayfanın sol tarafında gördüğünüz Thomas Knoll. Thomas Knoll Photoshop’u ilk yapan kişi. Onun var ettiği bu müthiş yazılım şimdi bilgisayarı olan çoğu insanın sahip olduğu ve kullandığı bir hale gelmiş durumda. Şimdi bu iki kardeşin ve Photoshop‘un geçmişini biraz tanıyalım.
Photoshop‘un ve Knoll kardeşlerin hikayesi Amerika Birleşik Devletleri’nin Michigan eyaletinde Glenn Knoll ismindeki profesör ile birlikte başladı. Glen Knoll o yıllarda kendi evinde karanlık odası bile bulunan bir fotoğraf meraklısıydı. Kendi bilgisayarının çizdiği sınırlar içerisinde bilgisayar teknolojisiyle de yakından ilgileniyordu. Glen Knoll‘un iki oğlu Thomas ve John babalarının bu meraklı ve araştırmacı yapısına daha doğduklarında sahip oldular. Babalarının araştırmacı ruhunu teslim alan bu iki kardeşin gelecekteki önemli projeleri ve çalışmaları, yine babalarından kalan karanlık oda ve Apple II Plus ile başlamış oldu.
Fotoğrafın lise yıllarındaki bir hobisi olduğunu belirten Thomas Knoll babasının karanlık odasında fotoğrafla ile ilgili birçok şey öğrendi. Thomas‘ın karanlık odada harcadığı zaman içerisinde dikkatini, John’un Time dergisinde görüp hayran kaldığı ve babasının eve aldığı eski bir kutu gibi görünen bilgisayar çekmeye başladı. Böylelikle Thomas Knoll ilk olarak 1978 yılında 16 yaşında iken bilgisayarla tanıştı.
Asıl hikaye ise 1987 yılında başladı. Thomas Knoll bu yıllarda greyscale imajların siyah-beyaz monitörlerdeki görüntüleri ile ilgili olan doktorasını hazırlıyordu. Ürettiği koda “Display” adını verdi. Thomas bütün bunları evindeki Mac Plus ile yapmıştı ancak bu yaptığının Photoshop‘un başlangıcı olduğunu belki de bilmiyordu.

Display açılış ekranı
Thomas‘ın ürettiği bu program o sıralarda Industrial Light and Magic adında, George Lucas‘ın sahibi olduğu Lucasfilm’in görsel efekt kolunu oluşturan bir şirkette çalışan kardeşi John’un dikkatini çekti. John Knoll bilgisayarda yapılan görsel efektler konusunda çalışmalar ve deneyler yapıyordu. Bu sırada John kardeşinden bilgisayarda dijital imaj dosyalarının üretilmesi ile ilgili yardım istedi. Thomas‘ın yarattığı “Display” onlar için harika bir başlangıç noktasıydı ve sonunda birlikte çalışmaya başladılar.
Bu noktadan sonra ilk iş olarak yeni çıkan ve Macintosh’un ilk renkli modeli olan Macintosh II’yi aldılar ve Display isimli programlarını renkli çalışabilecek duruma getirebilmek için yeniden yazdılar. Aylar süren çalışmaların ardından Display‘in kapasitesini oldukça yükselttiler.
1988 yılının yaz aylarında John ürettikleri bu programın geldiği noktayı farkedince, bu programı geçerli bir ticari ürün olarak kullanabileceklerini düşündü. Bu uygulamanın kendilerine para kazandırabileceğini düşünen Knoll kardeşler uygulamanın daha da geliştirilmesinin gerektiğini düşündüler ve bu yönde çalışmaya devam ettiler.
Çalışmaların devam ettiği sırada bir yandan da ürettikleri programa bir isim vermek için de çabalıyorlardı. ImagePro ve PhotoHut gibi isimleri denedikten sonra şimdi herkesin aklına kazınan isim olan Photoshop‘tan küçük bir farkı bulunan PhotoShop ismini buldular. ‘S’ harfi ilk olarak büyük kullanıldı ancak daha sonra şimdiki halini aldı.
Bu aylarda John ürettikleri yazılımı pazarlamak için büyük şirketlerin kapısını çalıyordu. Aralarında Adobe Systems’ın da bulunduğu firmalara ürünü tanıtan John bir yandan da kardeşi Thomas‘ı yazılıma yeni özellikler katmasını sağlamak için zorluyordu.
Sonunda John‘un çalışmaları sonuca ulaştı ve Barneyscan adındaki scanner üreticisi bir firma PhotoShop‘un scannerlar ile birlikte piyasaya sunulmasına karar verdi.
John yine bu sıralarda en büyük hamlesini yaptı ve Photoshop’un kopyalarını Apple mühendislerine yolladı. Bu program Apple mühendislerinin ilgisini çekmiş olsa gerek!
John Apple mühendislerinde sonra rotasını tekrar Adobe Systems’a çevirdi ve Adobe’nin baş sanat yönetmeni olan Russell Brown’a Photoshop’u tanıttı. Adobe o sıralarda Letraset ile ColorStudio isimli imaj işleme programı için bir anlaşma yapmak üzereydi. Harika bir zamanlamayla Adobe’ye programı tanıtan John, Photoshop‘un ColorStudio‘dan daha iyi olduğuna Russell Brown’u ikna etti ve Photoshop’un dağıtımının yapılması için Adobe ile el sıkıştı. Fakat bu anlaşma yasal bir değer taşımıyordu. Ancak bu noktada Knoll kardeşler Photoshop’u daha da geliştirerek yasal bir anlaşmaya Adobe ile birlikte imzalarını attılar.
Thomas Photoshop’un programlamasını yaparken John’da işin pazarlama kısmıyla kalmayıp plug-in’leri yarattı. Birçok kişi plug-inler ilk ortaya çıktığında Photoshop’un en popüler özelliklerinden biri olacağını muhtemelen bilmiyordu.
1989 yılından Photoshop‘un resmi satılışının yapıldığı 1990 yılına kadar Russell Brown ve diğer Adobe çalışanlarının da önerileriyle geliştirme işlemleri devam etti. Bu süreçte John’da kardeşini Photoshop‘un geliştirilmesi konusunda zorlamaya devam ediyordu.
Ve nihayet 1990 yılının şubat ayında, birbirinden zor ve uzun süren çalışmaların ardından Photoshop 1.0 piyasaya sürüldü.
Uzun ve zorlu süreçlerden geçen Photoshop ilk çıktığı versiyonundan sonra Adobe mühendisleri tarafından daha da geliştirilerek şimdi bilgisayarlarımızda kullandığımız halini aldı. Photoshop‘un kullanıcıları olarak Thomas Knoll ve John Knoll isimlerini bundan sonra Photoshop‘u her kullandığımızda hatırlamamız gerekecek gibi gözüküyor.

Alıntı

22 Mayıs 2015 Cuma

Polyester Çerceve


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Kurumsal kimliğin duayeni: Paul Rand

İyi tasarım ile kötü arasındaki en büyük fark ise kötü tasarımın yersiz, yüzeysel, gösterişli olmasıdır;
Tıpkı bugün çevrenizde, dışarıda gördüğünüz pek çok şey gibi...
1924'de dünyaya gelen sanatçı hiç şüphesiz Amerikan grafik tasarımının en önemli isimlerinden biridir.
Rand, Avrupa grafik tasarımının avangart yaklaşımını çok iyi etüd etmiş ve bunu hem sade hem de nükteli bir tarzda geliştirerek Amerikan grafik tasarımına kazandırmıştır. Rand 1929 - 32 tarihlerinde New York Pratt Institude'da eğitimine başladı. 1932-33 yıllarında Parson's School of Design'da okudu. Sanatçı daha çok editöryal tasarımlara ilgi duyuyordu. Bunun sonucunda Esquire dergisinde, GQ'da sanat yönetmenliği yaptı. Direction dergisinin kapaklarını tasarladı. Ayrıca IBM ve Wes-tinghouse gibi önemli firmalara kurumsal kimlik sistemlerinin gelişimi konusunda danışmanlık yaptı.
Sanatçı 1974'de New York Art Directors Club Hail of Fame'e seçildi. Sanatçı, bir röportajında kendisine sorulan tasarım nedir ? sorusuna şöyle yanıt vermişti; Tasarım, form ve içeriği bir arada kullanılma metodudur. Tasarımın bir sanat dalı olarak tek ve basit bir tarifi yok; Sanat olabilir, estetik olabilir. Tasarım çok yalındır ve komplike olmasının sebebi de budur.
Rand'e göre bir tasarımcıyla sanatçı arasında aslında fark yoktur; Çünkü her ikisi de formlarla, içeriklerle çalışırlar.
İyi tasarım ile kötü arasındaki en büyük fark ise kötü tasarımın yersiz, yüzeysel, gösterişli olmasıdır; Tıpkı bugün çevrenizde, dışarıda gördüğünüz pek çok şey gibi...
Rand, çalışmalarındaki başarının sırrının ise sadelikte, dürüst olmakta yattığını söyler. Ona göre tamamen objektif olmak ve çok çalışmak temel kural'dır.
Tasarımın bir sanat dalı olarak tek ve basit bir tarifi yok; Sanat olabilir, estetik olabilir. Tasarım çok yalındır ve komplike olmasının sebebi de budur. Özellikle logo tasarımları ve kurumsal kimlik çalışmalarıyla dünya çapında tanınan bir tasarımcı olmuştur. Sanatçı, aralarında IBM, ABC, Cummins Engine, VVestinghouse, ve UPS'inde bulunduğu pek çok firmaya hizmet vermiştir. Sanatçı 1956'da IBM'in logo tasarımını hazırlamıştır.
Kimilerine göre bu çalışma sadece bir tasarım değil, kurumsal bilincin filozofisini en iyi anlatan ve bir markanın toplumsal bilinirliğinin gerçekleştiği en önemli çalışmadır. Logo Rand tarafından 1960'da modifiye edilmiş, 1972'de de bilinen çubuklu formuna dönüştürülmüştür. Rand ayrıca 1970'lerden 80'lere dek de IBM'in ambalaj ve marketing materyallerini tasarlamıştır. Bunlardan 1981 tarihli Eye-Bee-M (okunuşu firmanın adı olan IBM) poster çalışması en bilinen çalışmadır.)
Paul Rand 1960'larda Ford firması tarafından kurumsal logolarının yeniden tasarlanması için tutulmuş, ancak bu çalışma tamamlanamamıştır. Thoughts on Design (1947) ve Designer's Art (1985) adlı kitaplara da imza atan Paul Rand 1996'da hayata gözlerini yumdu.

Alıntı: Grafik Tasarım Dergisi

21 Mayıs 2015 Perşembe

Havluluklar


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Serif-Sans Serif Nedir?

Durmadan karşınıza çıkan bu iki tanım serif ve sans serif  ya da serifli ve serifsiz fontlar nedir?
Serifli fontlar Times New Roman gibi ucunda okumayı kolaylıştırdığı iddia edilen küçük tırnakçıklar bulunan, Serifsiz fontlar (Sans Serif olarak tanımlanır) ise Arial veya Verdana gibi, başı ve sonu düz biten harflere verilen adlardır. Serifli fontların daha iyi ve kolay okunabildiği, ancak serifsiz olanların çok daha modern bir görünüme sahip olduğu kanısı yaygındır.
Bu yüzden genelde gazete ve dergilerde serifli fontlar kullanılır. Bir insan gözünün en iyi algıladığı okuma biçiminin beyaz (Açık Renk) zemin üzerine siyah (Koyu Renk) serifli fontlar ile hazırlanmış dökümanlar olduğu söylenir.

Passenger - Let Her Go [Official Video]

David Guetta - Lovers On The Sun (Official Video) ft Sam Martin

John Legend - All of Me

John Newman - Love Me Again

20 Mayıs 2015 Çarşamba

Minyatür Ahşap Sunum Kasaları


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Grafik Tasarım - Dosya uzantıları

• TIFF Uzantısı: (Tagged Image File Format – Etiketlenmiş Görüntü Dosya Formatı) Aldus Corporation tarafından bit-eşlemli görüntüleri depolamak için yaratılan bir dosya formatı. Genellikle yüksek çözünürlüklü işler için kullanılır. Grafik programlarının hangisinin TIF formatında en başarılı olduğunu söylemek zor, şu anda hala yaygınlaşmamış TIF biçimleri de mevcut. TIF içinde JPG projesi olan JTIF ve birkaç resim barındıran tek TIF gibi formatlar bunlardan bazıları. PSD gibi layerlara ayrılmış şeklide vardır. Bütün ham resim dosyası şeklinde de vardır. Biçok program içinde uyumludur.

• PDF Uzantısı: Adobe Acrobat’ın Portable Document Format’ına (taşınabilir doküman formatı) göre düzenlenmiş dosya türleri. Bu dosyaların bütün biçim özellikleri dosyaya kaydedildiği için platformlar arası taşımada sorun olmaz.  Tasarım programlarında hazırladığınız AI, CDR veya diğer uzantılı dosyaları baskıya gönderirken bu format kullanılır. Argümanları olduğu gibi doküman haline getirdiği için görüntü kalitesi düşmez vektörelliği kaybolmaz. PDF doküman birçok programda rahatlıkla açılabilir.

• JPEG Uzantısı: Joint Picture Experts Group tarafından yaratılmış, dosyalının orijinal boyutunu küçülten bir sıkıştırma metodudur. Çalışmaları JPEG fotoğraf formatında gösterebilirsiniz.  Boyut açısından da dosyanın transferi rahatlıkla gerçekleşir. İnternet ortamındaki tüm fotoğraf uzantıları genellikle JPEG formatındadır. Bunu açmak için bilgisayar yeterlidir

• EPS Uzantısı: (Encapsulated Postscript) Grafik ve görüntü dosyalarını depolamak için Adobe sistemi tarafından geliştirilen EPSF de denilen bir dosya biçemi standardıdır. Corel tarzı programlarda bazen sağlıkla olmasa da bu uzantıyı açabilir.

• CDR Uzantısı: Corel Draw uzantısıdır. Yalnız hangi versiyonda kaydedildiği çok önemlidir. Çalışma dosyaları bu formatta saklanır.

• PNG Uzantısı: Son dönemde en çok merak edilen grafik formatlarından biri de PNG. İnternet’in hız sorunu nedeniyle oldukça popüler olan GIF formatı, kısıtlamaları nedeniyle çoğu kişiyi bezdirmişti. Buna GIF’in sıkıştırma algoritmasını yaratan kurumların bir dönem telif ücreti istemesi eklenince yeni bir format ihtiyacı artık kendini iyice hissettirdi. Portable Netwok Graphic formatı da GIF’e alternatif olarak doğdu ama çok daha fazla özellik sunuyor. Genelde arkası transparan olarak kaydedilme özelliği nedeniyle kullanılır. Biçok program içinde uyumludur.

• PSD Uzantısı: Grafik düzenleme programlarının en ünlüsü Photoshop’ın dosyaları kaydederken kullandığı kendi formatı da sadece bu nedenle dahi başlıca formatlar arasında yer alıyor. PSD daha fazla yer tutuyor, gerçek renk derinliğini başarıyla uyguluyor, her zaman katman bilgisi barındırıyor. Sıkıştırma kullanmıyor ve saydamlık özelliği yok. Ama Photoshop’da devam ettiğiniz projeler varsa en iyisi çalışmanızı PSD olarak tutmanız. Her seferinde farklı bir formatta kaydedip bunu açmaktansa Photoshop’ın dilini en iyi anladığı PSD’yi kullanıp düzeltmeleri yapmakta fayda var.

• RAW Uzantısı: Aslında sözlük anlamı şudur Raw uzantısı birçok yazılım tarafından kullanılmaktadır. video veya ses dosyası olabilir. (ender olarak bazı fotoğraflar için de bu uzantı kullanılır), içeriğini bilmiyorsanız güncel winamp veya Vlc player ile deneyebilirsiniz. Profesyonel fotoğraf makinelerinde aynı fotoğraflar JPG ve RAW formatında bulunur. RAW formatlı fotoğrafı Photoshop’ta açtığınızda karşınıza öndüzenleme ekranı gelir. Buradan profesyonel bir şekilde dilediğiniz gibi fotoğrafların renk-kontrast-parlaklık kısacası tüm görsel düzenlemelerini kolaylıkla yapabilirsiniz. RAW iyidir.

• GIF Uzantısı: GIF olarak saklanan dosyalar fotoğraflarda ve de bol renkli görüntülerde JPEG’e göre daha başarısız sonuçlar verir. Önce benzer renklerdeki pikseller ayrı birimlere ayrılıp kaydedilir, ardından da dosya bir renge endekslenir. Bu nedenle GIF dosyaları en fazla 256 renk derinliğine sahiptir. Bazı durumlarda, GIF olarak kaydetme aşamasından önce resminizdeki renk derinliğini 256’ya düşürmeniz gerekebilir. Sıkıştırma özelliği olmayan GIF ile kalite kaybı olmaz ama tabii ki grafiğiniz 256 rengin üzerindeyse bu renge düşürülünce birçok özelliğinden olabilir. Ama bu kısıtlı renk derinliği dosya boyutunu oldukça küçültebilir. Çizgi film benzeri basit çizgisel görüntüler, şirket logoları, imzalar GIF’in başarılı olduğu resim tiplerine sadece birkaç örnektir. Ayrıca GIF dosyası birkaç görüntü barındırıp böylece hareketli bir animasyon sunabilir. Renklerin birbirine karışmadığı kalitede şeffaflık da GIF ile mümkündür. Görüntüdeki bir renk transparan olarak atanır. Biçok program içinde uyumludur.

• BMP Uzantısı: Windows Bitmap formatı, Microsoft’un DOS dünyasına grafikleri taşırken kullandığı, Windows ve DOS ortamına özel başlıca araçlardan biriydi. GIF formatının aksine 24 bit renk derinliği sunan BMP artık pek fazla kullanılmıyor. Renk paleti sunan BMP’nin saydamlık, vb. özellikleri yok.

• TGA Uzantısı: Truevision Targa sıkıştırma ile kaliteden vazgeçip küçük boyutta dosyalar elde edilebilen bir diğer format. Gerçek renk derinliği ve katman bilgisi barındıran TGA saydamlık seçeneği sunmuyor. TIFF formatı ile çok benzer özelliklere sahip olan TGA arkaplanda kalmış formatlardan biri olarak tanımlanabilir. Denemeniz ve boyutları karşılaştırmanız önerilir; kim bilir, belki bazı dosyalarınız için daha iyi bir alternatif olabilir.

• CPT Uzantısı: Corel PHOTO-PAINT’in kayıt formatlarından biri olan CPT şekilleri piksellerle betimleyerek resmi oluşturur. CorelDRAW CPT dosyalarını başka dosyalara ekleyebilir ya da alabilir. Bu dosyaların renkli ya da gri ölçekli olması mümkündür. Corel PHOTO-PAINT ile CPT olarak kaydedilen dosyaların mask, lens, floating objects özellikleri korunur. Çok yaygın bir uzantı değildir.

• PICT Uzantısı: Birçok program tarafından kullanılan bir dosya formatı. Pek çok multimedya uygulaması, ekranda grafik göstermek için PICT formatını kullanır.


Alıntı




Survivor - Burning Heart

Scorpions - Wind Of Change

The Sound of Silence (Original Version from 1964)

18 Mayıs 2015 Pazartesi

19 Mayıs 1919 Tarihinin Anlamı ve Önemi


  19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanmaktadır. Atatürk Millî Mücadele sıralarında Türk milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de "gençlik" kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk gençlerden sık sık bahsederken, yaş sınırı dışında fikri olarak gençliği yani, fikirde yeniliği ifade etmiştir. O'nun şu sözü çok anlamlıdır:"Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir." (1)

Atatürk'ün gençliğe armağan ettiği ve "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Atatürk'ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki önemli olaylardan biri Atatürk'ün Samsun'a ayak basışıdır. TürkMilleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken büyük bir lider Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun'a ayak basarak "Kurtuluş" yolunu açtı. Dolayısıyla Atatürk'ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul'dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler. Samsun'a ayak basışının taşıdığı önem Atatürk'ün Büyük Nutku'nu 19 Mayıs 1919 Samsun'a çıkışı ile başlatmasından anlaşılmaktadır ki şimdi bu yolculuğu kısaca anlatmaya çalışalım.

Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz'den Orta Anadolu'ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun'a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması (2)dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği'nin de Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk'tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve birşeyler yapmak içinAnadolu'ya geçmek istiyordu. Bu O'nun için bulunmaz fırsattır. İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk'le Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı Atatürk şöyle anlatır:(3)

"-Paşa, Paşa!... Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin! Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (bu bir tarih kitabıdır)! Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir...Paşa, Paşa...Devleti kurtarabilirsin!...

Bu sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?...O Vahdettin ki... bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur? Aldatıldığını mı anlamıştı? Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim:

-Kişiliğe güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim...Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz..."

Atatürk bu konuşmada plânlarının sezilmiş olabileceği duygusuna kapılmıştı ama, O'nu bekleyen ve O'na güvenen bir"Türk Milleti" vardı.

Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik edecekti. Bu 18 kişinin adları şöyleydi:(4) III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV), Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV).

Atatürk beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra "Bandırma" adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. 17Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru saat 21.40 sıralarında İnebolu'ya varır. 18Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarılırlar. Bu sandallardan birinin sahibi olan İsmail Yurtsever, o zaman için Atatürk'ü tanımadığını söyler,Atatürk'ü sandalda ve Samsun'da iken geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpakla gördüğünü anlatır. (5)

Atatürk, İstanbul'dan başlayan ve Samsun'da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun'a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecekti.

Atatürk'ün Samsun'a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Hıntıka Palas'ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama, O'nda ve O'nun gibi düşünenlerde bu azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.

Kısaca vermeye çalıştığımız bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele'yi başlatmak üzere Samsun'da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs'ı Türk gençliğine armağan etti. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi gençlik kavramı genel anlamda fikirlerdeki yeniliği anlatmaktadır.

Atatürk"Gençler!Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum"(6)derken Türk gençliğine olan güvenini de anlatmıştır.

Atatürk'ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır:"Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir"(7)demiştir. Atatürk'ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk'ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamalıyız. 
  


  
Alıntı
Uzm. Neşe Çetinoğlu (*)

(*)Atatürk Kültür,Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi uzmanı.

(1)Atatürk'ün Fikir ve Düşünceleri, Hazırlayan:Utkan Kocatürk, 3. Basım, Ankara 1984, s.76.

(2)Sabahattin Selek,Anadolu İhtilâli, İstanbul, 1981, s.206.

(3)Falih Rıfkı Atay ve Mahmut Soydan, Atatürk'ün Anıları, İstanbul, 1982, s.153.

(4)Fethi Tevetoğlu, Atatürk'le Samsun'a Çıkanlar, Ankara 1987, s.16; Sadi Borak, Atatürk, İstanbul 1973, s.242; Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam 1919-1922, 2.Cilt,İstanbul, 1983, s.19; Sabahattin Selek, Anadolu İhtilâli, İstanbul 1981, s.213.

(5)Hürriyet, 19 Mayıs 1973, s.4.

(6)Atatürk'ün Fikir ve Düşünceleri, Hazırlayan:Utkan Kocatürk, 3.Basım 1984, s.164-165.

(7)A.g.e., s.342.


Farklı Renklerde "Kalp Raflar"


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com

Grafik Tasarım Sektöründe Çalışmanın Zorlukları

• Kardeşim sana ufak bir işim düştü.
- Kardeşim diye lafa girerler hep ufacık, tefecik, minnacık işler isterler…

Benden de mi para alacaksın kardeşim aşkolsun bir yemek ısmarlarım artık.
- İşte en tehlikeli insan türü. Halbuki kardeşim dediği kadar samimi değilsinizdir.

• Bak bu işi uygun fiyata yapalım benden sana daha çok iş gelir.
- Komik rakamlara dünya dolusu işi yaptırmak isteyen ve bir daha geri dönüş sağlamayacak olan müşteri tipi. Arkana bakmadan kaç!

• Çok güzel olmuş tasarım. Ama bir de şöyle görsek nasıl olur?
- En pis müşteri tipidir. Sömüre bildiği kadar sömürür sizi. İliğinizi kurutur aklından geçen tüm tasarımları yaptırmaya çalıştırır. Aklında ki tasarım çıkmayınca da en başta yapılan tasarımı onaylar.

• Kafana göre takıl işte sen güzel birşeyler çıkartırsın.
- İşte bir başka tehlikeli müşteri tipi de budur. Sana güveni sonsuzmuş gibi davranır. Kafana göre bişeyler yapıp yolladığın da ise, çalışmayı gördüklerinde ilk yorumları “Hmmmmmm”dır genelde. “Beklediğim gibi olmamış” diyip sizi çıkmaz bir yola sokarlar.

• Birlikte yan yana çalışmamız mümkün müdür? Böyle zor oluyor telefondan, mailden falan ofisime gelseniz de birlikte göz atsak?
- Kendisini bir türlü anlayamadığınızı düşünür. Halbuki telefonda ve mailde herşey gayet açık ve net konuşulmuştur. ‘Nasıl olsa senin elinde başka iş yoktur. Serbest çalışıyorsun ya.’ düşüncesinde ki müşteri tipi.

• Önce tasarımı onaylatalım ödemeyi hallederiz o kolay.
- İşte en gülünecek müşteri tipi. Gülelim mi? Ağlayalım mı?

• Öyle çok uğraşmana gerek yok basit bir şey yapsan bile olur.
- En sinsi müşteri tipidir. Sizi korkutmadan, sıkmadan, kaçırmadan tüm isteğini yaptırabilmektir amacı.

• Bu tasarım çok yeşil olmuş. Çok boğmuş tasarımı sanki biraz rengini mi açsak acaba?
- Bu tipler tasarım olayını aşmışlar artık onlar Art Director olmuşlardır. Karşınızda bir Art Director vardır. Öyle yeşil bir zemin üzerinde başka yeşil bir obje kullanamazsınız kafanıza göre.

• Ön ödeme mi? Yahu kaçmıyoruz ya!
- Ve hep kaçarlar… İş yaparken her gün sizi 4 kere arayıp, 7 kere mail atarlar ama iş ödemeye geldiği zaman telefonlarını hiç açmazlar. Pardon haksızlık etmeyelim ‘duymamış’ olurlar!

• Ne? 2 günde mi biter? Ama bizim o kadar zamanımız yok çok acil bir iş bu.
- Hep öyledir zaten. Ertesi gün açılışları vardır. 2 gün sonra fuara gideceklerdir. Sizin müsait olup olmamanız umurlarında değildir.

• Biliyorum çok geç haber verdim sana ama bu tasarım yarın sabaha bana lazım.
- Hep yarına lazım olur zaten. Niye bu kadar geç geliyosun bana diye sorunca da “Vallahi bana da daha yeni söylendi proje” derler genelde.

• Sizi de çok yordum farkındayım ama inanın bu son revize :(
- Asla bu son revize değildir…  Kanmayın!

• Canım ben senin bir ablan, bir arkadaşın olarak söylüyorum benden sonra ki müşterilerine aynısını yapıp elinden müşteri kaçırma diye.
- İşte tam anlamıyla yapılmak istenen kung fu hareketi! Buyur bir de burdan yak bir başka Art Director kesilen müşteri tipi.

• Çok yavaş ilerliyoruz. Nasıl hızlandırabiliriz çalışmaları?
- Nasıl mı? Mesela ön ödeme yaparak? 100 tane revizyon istemeyerek!

• Bu tasarımı bir de yeşil renge uyarlar mısın? Ayrıca başka renk kombinasyonlarını da görelim.
- O renk kombinasyonu asla bitmez… Her renkte görmek isterler. İşin kötüsü “kırmızı ya da yeşil kötü durur ama” diye uyarmalarınıza rağmen ısrarla görmek isterler. Sonuç “beğenmezler!”

• Evet haklıymışsın. Yeşil gerçekten kötü durdu o zaman biz maviyle devam edelim.
- Hadi be!? Gerçekten mi? E dedik o kadar!

• Kardeşim naber? Çıktı mı birşeyler dün geceden beri?
- Bu tiplere göre Freelance çalışanlar uyumaz, yemez, içmez!

• Logoyu bir tık yukarı alalım, menü de bir tık sağda olsun.
- Tık canavarları (tık ne ki).

• Yazının üstüne 2 tane çizgi çekmişsin logo yaptım diyorsun! Bunda ne var ya bunu ben de yaparım! (YAPAMADI)
- Bir başka kung fu hareketini üstünde denemek istediğimiz müşteri tipi. E oturup yapsaydın kendin!

• Valla senden ses çıkmayınca bizde başka birine yaptırdık. Bizim yeğen anlıyor bu işlerden hemde daha ucuza yapıyor.
- Yeğenler olmasaydı bu sektör kalkınamazdı. Yaşasın amca kızı, yaşasın dayı oğlu!



15 Mayıs 2015 Cuma

Pastel 4'lü Mumluk

• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade




ferucak@gmail.com