27 Mayıs 2016 Cuma

Baskı Teknikleri

Tasarımcıların görsel materyaller üretmek için kullanabilecekleri çeşitli basım teknikleri vardır. Bazıları diğerlerinden eskidir, bazılarına artık eskiden olduğu gibi kolay ulaşılamaz ve kimileri de diğerlerine göre epey pahalıdır. İncelikleri veya erişilebilirliğinden bağımsız olarak bütün bu basım türleri hâlâ uygulanmaktadır.                            

• Tahta Baskı            
Tipo baskının bir türü olan Tahta Baskı, en eski basım tekniklerinden biridir ve hem Avrupa’da hem de Asya’da uzun bir tarihi veya gelişimi vardır. Bir rölyef yöntemi olup, imge düz bir tahta zemin üzerine yanlamasına ters görünecek şekilde oyulur. Sonra üzerine mürekkep sürülür. Ve mürekkepli tahta zeminin üstüne kağıt konarak, mürekkebi ve imgeyi alacak şekilde üzerine bastırılır. Bugün, özellikle hazırlanmasının çok zaman almasından dolayı, kullanılmakta olan en ender basım yöntemlerinden biridir. Ne var ki, tahta kalıplardan yapılmış birçok yazı karakteri setleri hala vardır ve bunlar genellikle tipo poster basımında kullanılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için: Hamilton Wood Type Museum.                   
                                 
• Hareketli Hurufat                
Avrupa’da 15. yüzyılda Gütenberg tarafından icat edilen hareketli hurufat, basım için harflerin tipo baskı makinesine elle dizilmesi yöntemidir. Harfler metalden veya tahtadan yapılmış olabilir ve bunlar muşta kesici denilen ustalar tarafından tek tek kesilir. Hızlı bir şekilde çok sayıda nüsha üretebilen bu basım tarzı 1950’lerde foto-dizgi (film-dizgi) ortaya çıkıncaya kadar standart basım tekniği olarak kaldı.                       
                                 
• Tipo               
Tipo bugün hâlâ kullanılıyor ama sadece küçük ölçekte ve genellikle özel ürün dükkânlarında. Yöntem, şimdilerde genellikle, eski matbaalarda kullanılmak üzere, dijital bir tasarımı kabartma bir klişeye (levhaya) çeviren fotopolimer klişeler içerir. Geçtiğimiz yıllarda güzel sanatlarda ve tasarım dünyasında başarılı bir yeniden canlanma yaşadı ve genellikle düğün davetiyeleri ve posterler yaratılmasında kullanılıyor. Ne var ki, hemen her şey için kullanılabilecek çok esnek ve güvenilir bir basım yöntemi olmayı sürdürüyor.                        
                                 
• Fotodizgi                        
Fotodizgi, kişisel bilgisayar ve dijital dizginin ortaya çıkışıyla kullanılmaz hale geldi. Ama onlarca yıl boyunca dizgi ve basımda bir standart olarak kalmayı başardı. Bu, harflerin bir fotoğraf kağıdı üzerinde pozlamayla oluşturulduğu bir yöntemdir. Sonra kâğıt işlemden geçirilir ve mizampajın yaratılması süreci için hazır hale gelir. Mizampaj hazır olduğunda fotoğrafı çekilir ve ofset basımda kullanılmak üzere bir negatif film yaratılır.                           
                                 
• Ofset               
Ofset baskı hâlâ en yaygın basım yöntemi ve genellikle ofset litografi olarak adlandırılıyor. Ofset baskı, baskı işleminde kullanılan her renk için oluşturulan klişelerin kullanılmasıyla yapılır. Basılması istenen çalışmaya göre baskılar iki renkli olabileceği gibi, kimileri de standart 4 renkli CMYK yöntemini kullanabilirler. Ayrıca bundan daha fazla rengin kullanıldığı özel baskılar da mevcuttur. İki tür ofset baskı vardır. Bunlardan biri kağıt tabakalarının tek tek basıldığı tabaka-beslemeli baskıdır. Diğeri ise büyük kağıt bobinlerden yapılan baskıdır ve bu baskı da gazete gibi çok büyük miktardaki matbu malzeme çok çabuk bir şekilde basılabilir.                       
                                 
• Fleksografi                    
Bobin baskılarda kullanılan fleksografi, ofset litografinin standart klişelerini kullanmaz. Bunun yerine kauçuk klişeler ve daha çabuk kuruyan ve daha hızlı baskı yapılmasına olanak sağlayan su bazlı mürekkepler kullanır. Daha çabuk kuruma aynı zamanda mürekkebi kâğıt kadar emmeyen plastik gibi malzemeler üzerinde daha iyi sonuçlar verir.                    
                                 
• Oyma Baskı                    
Oyma baskı bütün basım teknikleri içerisinde belki de en pahalı ve en zaman alıcı olanıdır. Genellikle süslü gala davetiyeleri veya büyük şirketlerin üst düzey yöneticilerinin kartvizitleri için kullanılır. Oyulan imge öncelikli olarak metal bir levha üzerine elle veya makineyle oyulur. Oyulan yerler mürekkeple doldurulur ve kağıt, mürekkeplendirilmiş metal levha üzerine bastırılır. Sonuç, diğer tekniklerle elde edilmesi neredeyse olanaksız olan hafifçe kabarık canlı imgeler ve doygun renklerdir.                              
                                 
• Termografi                    
Termografi baskının son hali verildiğinde oymabaskı gibi bir görünüm verebilir ama oymabaskı yönteminde varolan ince detaylar termografide yoktur. Bu detaylar her ne kadar sadece tasarımcılar, tipograflar ve dikkatlice bakanlar tarafından görülebilir olsa da, arada bir fark yoktur da denemez. Ne var ki termografi çok daha uygun maliyetlidir. Bu yöntemde mürekkebi koyarsınız, termografi tozunu eklersiniz ve ısı kullanarak imgenin sayfa üzerinde hafifçe kabarmasını sağlarsınız.                              
                                 
• Serigrafi (İpek Baskı)                 
Şablon baskı veya elek baskı olarak da adlandırılan serigrafik baskı geniş bir yelpaze içerisinde parlak renkli mürekkeplerin kullanılabilmesini sağlar ve genellikle t-shirt’ler, posterler ve diğer tanıtım materyallerinin basımında kullanılır. Bu yöntemde bir tasarım ipekten bir elek şablon üzerine tasarım oluşturulur. Bu tasarım fotoğrafik emülsiyonla kaplanır ve ışığa tutulur. Işığa tutulan emülsiyon sertleşir ve geri kalan kısımlar yıkanıp temizlenir. Sonra, bir rakle (yani, sıyırıcı) kullanılarak mürekkebin uygulanmasıyla baskı için bir şablon elde edilir.                     
                                 
• İnkjet Baskı                   
Yaygın evde basım çözümü olan inkjet küçük baskı işleri için uygundur ve uygun bir fiyatla herkesin erişimine açıktır. Bu yöntemde, bilgisayara bağlı bir yazıcı kağıda mürekkep püskürtür. Normalde CMYK yöntemiyle 4 ila 8 farklı renkte mürekkep kullanılır ve farklı malzemeler üzerinde doygun renkler elde edilebilir.                
                                 
• Dijital Baskı                    

Dijital baskı mürekkep yerine toner kullanılan bir yöntemdir, kağıt tarafından emilmek yerine, kağıt üzerine oturur. İlk ortaya çıktığı günden bugüne kalitesi çok büyük oranda artmakla birlikte ofset litografiyle hala boy ölçüşebilecek durumda değildir, özellikle de küçük detaylarda, tipografide ve renk eşlemesinde…

Banner Reklamlar Üzerine

İnternet eğitimden sağlığa, ticaretten turizme, iletişimden kültüre, bir çok alanda etkisini göstermektedir. Buna paralel olarak sayısız yeni web sitesi yayına geçmekte, beraberinde çok çeşitli reklam uygulamalarını da kullanıcıya sunmaktadır. Bu arz talep dengesi içinde, günümüz reklamcılık sektörünün vazgeçilmez parçası olan internet reklamcılığı oluşmuştur. İnternet reklamcılığı tüm geleneksel reklam yöntemlerinin özelliklerini yapısında barındırdığı gibi, bunun yanında yapılan reklamın başarıya ulaşıp ulaşmadığının ölçümlenebilmesi ve hedef kitle ile bire bir iletişim kurabilmesi özelliklerine de sahiptir.
İnternet ortamında kullanılan ilk reklam modeli webdir. Fakat çok çeşitli web sitelerinin yarattığı karmaşa alternatif reklam modellerinin gelişmesine neden olmuş, bunun sonucunda butonlar ve bannerlar ortaya çıkmıştır. Zaman içinde bu reklam modellerine text links (metin bağlantılı) reklamcılık, e-posta reklamları, içerik sponsorlukları, Pop-Up (istenmeden beliren) reklamlar da eklenerek internet reklamcılığı dünyası çeşitlilik kazanmıştır.

Banner Reklamlar
Bulunduğu siteden başka sitelere köprü görevi gören, bir ürün veya hizmeti tanıtan reklam araçları olarak tanımlanan banner reklamlar, statik (durağan), animasyonlu (hareketli), interaktif (etkileşimli) oluşuna, piksel cinsinden boyutlarına ve uygulanış biçimlerine göre farklılıklar göstermektedir.

En çok kullanılan banner şekli, 468x60 (tam banner) veya 234x60 (yarım banner) piksel boyutunda sayfanın üstüne yerleştirilen biçimidir. Bannerların boyutları, dosya büyüklükleri ve yaklaşık yüklenme süreleri İnternet Reklam Bürosu tarafından belirlenen satandartlar çerçevesinde saptanır. İnternetin başlangıcından itibaren ortaya çıkan ilk reklam türü olması açısından banner reklamlar internet reklamcılığında çok önemli bir yere sahiptir. Günümüzde internete ilk defa reklam veren şirketlerin çoğu, görsel açıdan zenginliği, kullanıcı ile etkileşime geçilebilmesi ve üretim maliyetinin düşüklüğü sebebiyle alternatif reklam arayışına girmeden banner reklamları tercih etmektedirler.
İnternet’te ticari web sayfalarının ortaya çıkması ile birlikte, hareketli veya durağan görüntülerden oluşan, dijital ortamın billboardları olarak nitelendirilebilecek banner reklamlar, kısa zamanda diğer reklam mecraları ile rekabet edecek duruma gelmiştir. Banner reklamların diğer reklam araçlarından farklı olan tarafı, hedef kitleyi seçebilme özelliğidir. Reklamın etkinliğinde esas unsurlardan biri olan hedef kitlenin yapısı; yani sosyal statüsü, gelir düzeyi, iş durumu, eğitim düzeyi, tüketim alışkanlıkları reklam veren için hayati önem taşımaktadır. Banner reklamın oluşumu da, bu hedef kitleye reklam veren web sitesinin içeriğine göre şekillenmektedir.

Banner Reklamlarda Tasarım
Banner tasarımında bilgiler, belli bir görsel hiyerarşi içinde organize edilmeli ve kullanıcının bu bilgilere önem sırasına göre ulaşması sağlanmalıdır. Bir banner içinde, renkler ve yazı grupları yarattıkları kontrastlıklar ve büyüklükler sayesinde, öncelik ve sonralıklar belirlenerek, gereken noktalara ilgi çekilmelidir. Tasarlanan bannerda, kullanıcı tarafından algılanan öğeler sırasıyla; hakim renk (çoğu zaman zemin rengi), firmanın logosu ve verilen mesaj olmaktadır
Bannerlar; yazının, renklerin ve çoğu zaman hareketin bir birleşimi olarak karşımıza çıkarlar. Tüm bunlar, verilecek mesajın bizlere görsel bir şölen halinde sunulması için kullanılması gereken tasarım öğeleridir. Diğer tüm grafik ürünlerin tasarımında olduğu gibi tipografi ve renk, banner tasarımının da temelini oluşturur. Bu tasarım öğelerine ek olarak animasyon da banner tasarımının önemli bir parçasıdır.

Tipografi
Bannerlarda tipografinin görevi, iletilecek bilginin aktarımını ve mesajın rahatlıkla okunmasını sağlamaktır. İyi bir tipografi, farklı yazı karakterleri arasındaki güçlü kontrastlıklar, fon ile metin arasındaki boşlukların doğru organize edilmesi ile mümkündür. Herhangi bir grafik ürün tasarımında olduğu gibi bannerlarda da, yazı karakteri seçimi, puntosu, karakterin tırnaklı, tırnaksız, kalın ya da eğik olması, metnin bloklama biçimi tipografik düzenlemenin temel sorunlarındandır.
“Tipografi, yazının mantık sınırlarını zorlamasını sağlar, dikkati diri tutar, insan ruhunu okşar, heyecan verir. Bu nedenle tasarımcının sloganı; kolay kullanımı ve algılanırlığı ile “basit”, verimli ve yararlı bilgileriyle “etkin”, tüm sorulara vereceği yanıtlarla ve yaratacağı heyecanla “derin” olmalıdır.
Bir banner tasarımı içerisinde çok sayıda yazı karakteri kullanımı risklidir. Her karakter farklı mesajlar ileterek, kullanıcının kafasını karıştıracak ve verilmek istenen mesaj hedefe geç ulaşacaktır. Metindeki kelime ya da cümleler önem sırasına göre sınıflandırılmalı, bir yazı karakterinin seçenekleri (light, normal, bold gibi), farklı punto değerleri veya çeşitli renkler kullanarak belli bir hiyerarşi yaratılmalıdır.
Bu sınıflandırmanın yanı sıra, doğru yazı karakterinin seçimi de önemlidir. El yazısı karakterler sempatik görünebilirler, Times New Roman gibi serifli karakterlerin uzun metinlerde okuma takibi kolaydır. Fakat bannerlar gibi küçük alanlı tasarımlarda okumayı
zorlaştırmaması için daha düz fontlar tercih edilmelidir. Unutulmamalıdır ki; ekranda kullanılan tırnaklı fontlar, küçük puntolarda (özellikle 14 punto altı) ve koyu zeminler üzerinde kullanıldıklarında, boşlukları dolmakta, harf anatomisini kaybetmekte ve okunurluk zayıflamaktadır.
Bannerlarda, kullanılan sözcüklerin tamamında büyük harfler (majüskül) ile yazılması, bütünde dikdörtgen alanlar oluşturacak, monotonluk yaratarak okumayı zorlaştıracaktır. Oysa küçük harflerin kullanımında, harfler lekesel olarak inişli çıkışlı, parçalı ve daha dinamik alanlar yaratacağı için okunması kolaylaşarak, mesaj daha rahat iletilebilecektir. Ayrıca eğer herhangi bir etki amacıyla tasarlanmamışsa, yazıların bannerın dış çerçevesine kadar dayanmamasına, boşluklar sayesinde nefes almasına özen gösterilmelidir. Eğer metinler tek satıra sığmayacak kadar uzun ise, birden çok satıra bölünmelidir. Yeterli satır arası boşluğu bırakılmaması ve doğru espas yapılmaması durumunda metinlerin okuma ve algı zorluğu yaratacağı düşünülerek satırlar, sözcükler ve harfler arası boşluklar dikkatle hesaplanmalıdır. Bannerların hızlı okunarak algılanan birer reklam türü olduğu unutulmamalıdır. Okunaklılık, seçilen yazı karakteri, puntosu, kelimede kullanılan renk, zeminde kullanılan renk, espas, satır arası boşluk ve yazı alanının etrafında bırakılan boşluğun miktarına göre değişmektedir.

Renk
Bir tasarım öğesi olarak renk, görsel hiyerarşiyi organize etmek aşamasında önemli bir etmendir. Renk; çizimleri, tipografiyi görünür hale getirebileceği gibi, etkisiyle onların önüne de geçebilmektedir.
Tasarımda kullanılan renkler ile ilgili kesin kurallar koymak mümkün değildir. Farklı renk kombinasyonları, her insanda farklı psikolojik algılar oluşturabilir. Fakat bazı temel renk kuralları ve sınıflandırmalar tasarımcıya çalışmasında kolaylıklar getirecektir.
“Renkler temel olarak sıcak ve soğuk renkler olarak sınıflandırılmaktadır. Dalga boyu yüksek olan sıcak renkler (sarı, turuncu, kırmızı), görsel düzenleme içinde daha çabuk algılanabildikleri için diğer renklerdeki tasarım elemanlarına göre kullanıcıya daha yakın bir his uyandırır. Dalga boyu düşük olan soğuk renkler ise, kişide uzaklaşma hissi yaratır. Bu temel bilgi tasarımcının görsel derinlik problemini çözebilmesinde olumlu sonuçlar doğurur”.
Banner tasarımda, diğer tüm grafik tasarım ürünlerinde olduğu gibi renkler aşırıya kaçmadan, kurum kimliğini veya mesajın etkisini öldürmeyecek şekilde seçilmelidir. Kullanıcının dikkatini dağıtacak, vurgulanmak istenen bilginin etkisinin azalmasına neden olabilecek fazla renk kullanımından kaçınılmalı, benzer mesaj grupları aynı renkler veya rengin farklı tonları ile gruplandırılmalıdır. Öne çıkacak öğeler renkler arası kontrastlıklar yaratılarak etkileri güçlendirilmelidir.
Kelimelerin renkli zeminler üzerindeki okunurluğunu sağlarken, rengin 3 özelliğini bilmek yararlı olacaktır. Tüm renklerin ton, değer ve yoğunlukları farklıdır. Tasarımda renk ve yazının birlikte kullanımlarında bu özellikleri dengelemenin önemi büyüktür.
Banner tasarımında renk kullanımı ile ilgili en önemli ve son nokta ise, bannerın yer alacağı sitenin hakim rengine tam kontrast renk seçimleri ile oluşturulan tasarımın, kullanıcının dikkatini üzerine çekeceğidir.

Animasyon
Hareket eden, yer, biçim ve renk değiştiren nesneler her zaman canlıların ilgisini çekmiştir. Bu bakımdan bannerlarda kullanılacak animasyonun dikkat çekmedeki başarısı tartışılmazdır. Kelimelerin yetersiz kaldığı durumlarda, mesajı animasyon ile vermek kolaylıkla mümkündür. “Hareketsiz bir görüntüye uzun süre bakmanın kötü etkisi, hareket eden bir görüntünün devreye girmesiyle bir an için dağılacak ve kullanıcının bir süreliğine algısını farklı bir yere yönlendirerek dikkatini diri tutmasına yardımcı olacaktır. Fakat okunacak olan yazının önüne geçecek kadar hareketli, büyük ya da çok sayıda animasyon kullanılırsa, amaca tamamen ters düşerek kullanıcıyı hedeften saptırmış olunur.”
Banner içinde animasyon kullanımında, en önemli konu dosyaların büyüklükleridir. Animasyon uzadıkça dosya büyüklüğü artacak, bu durum banner’ın yayınlanacağı sayfanın yüklenmesini ağırlaştıracaktır. Yapılacak animasyonu olabildiğince basit tasarlamak ve mümkünse hareketin banner’ın tümünde değil, belli bir kısmında yoğunlaşmasına özen göstermek daha uygun olacaktır. Böylece hem animasyon kullanımı ile etkili, hem de küçük boyutu ile hızla yüklenip amaca hizmet eden bir banner tasarlanmış olacaktır.
Animasyonlu bir banner tasarımında, kullanıcının ilgisi 3 saniye içinde yakalanmalıdır. İzleyicinin dikkati maksimum 5 saniyeden sonra dağılarak, sabırsızlanmasına neden olacaktır. Kısaca banner da kullanılan animasyon ne izleyicinin ilgisini kaybedecek kadar uzun, ne de izleyicinin tüm mesajı algılayabilmesi için gereken zamandan kısa olmalıdır.

Etkili Banner Tasarımı
Tasarlamaya başlamadan önce; banner’ın ne amaçla yapılacağı, hangi profildeki kullanıcıların hedeflendiği, banner’da öne çıkacak öğelerin neler olacağının belirlenmesi gerekir. Banner’ın amacı; kimi zaman adı hiç duyulmamış bir firmanın web ortamında bilinirliğini sağlamak olabileceği gibi, bilinen bir marka ya da ürünü hatırlatmak da olabilir.
Tasarıma geçmeden banner’ın yayınlanacağı siteler incelenerek, reklam ortamı hakkında fikir sahibi olmak gereklidir. Banner’ın yayınlanacağı sitenin renk şeması, diğer öğelerin (yazı, resim, diğer reklamlar gibi .) sitede kapladığı yer, kullanıcının dikkatini farklı yöne çekecek animasyon ve eğer varsa diğer bannerların sayfadaki pozisyonları önceden saptanmalıdır. Son olarak tasarlanacak banner’ın piksel cinsinden ölçüsü, kilobayt cinsinden dosyanın boyutu ve hangi formatta (gif, swf ...) oluşturulacağı belirlenmelidir.

Tüm bu bilgiler ışığında doğru, etkili ve çarpıcı bir banner tasarımında şu hususlara dikkat edilmelidir:
Bannerları, olabildiğince küçük ve hızlı yüklenebilecek şekilde tasarlamak önemlidir. Yapılan araştırmalar sonucunda, küçük ve hızlı yüklenen bannerların en fazla “click through (tıklama)” alan bannerlar olduğu ortaya çıkmıştır. Yüklenirken sayfayı ağırlaştırıp, kullanıcıyı bekleterek sabrını taşıran değil çok hızlı yüklenip kişinin ilgisini kısa sürede üstünde toplayan bannerlar amacına ulaşmaktadır.
Çok fazla metin kullanımı algıyı zorlaştırır ve mesajın kolay iletimini engeller, bunun yerine sade ve etkin tasarlanmış, görsel iletişim gücü yüksek bannerlar tasarlanmalıdır. Banner’da mesajı vermek için 5’den fazla sözcük kullanımı, kullanıcıyı sıkacak ve ilgi kaybına neden olacaktır.
 “Tıklama kutuları, düğmeler” gibi ara yüz kontrol tuşları daha fazla click through (tıklama) alırlar. Banner’ın içinde bu kontrol tuşları aktif olarak çalışmasalar da resim olarak bulunabilirler, kullanıcı ister istemez bu kutucuk veya düğmeler ile etkileşime geçmek isteyecektir.
Bannerda kullanılan yazıların dikkatli seçilmesi gerekir. Tasarım alanı içinde kullanılabilecek en büyük punto ile metinler yazılmalı, en okunaklı font kullanılmalıdır.
Tipografi kullanımında, görüntü ve yazı öğelerinin hem içerik hem de biçimsel olarak birbirini tamamlaması, bütünlüğü sağlayabilecek şekilde kullanılması gerekir. Verilecek mesajın fotoğraf ve ilüstrasyon ile iletilebilecek iken yazı ile bir kez daha vurgulanması her ikisinin de etkisini yitirmesine ve gereksiz yinelemeye neden olmaktadır. Bu nedenle, vurgu için hangi öğelerin ön plana çıkacağı önceden belirlenmeli, gereksiz öğeler tasarımdan çıkarılmalıdır.
Banner tasarımında renk kullanımı, tanımlayıcılığı, ayırt ediciliği, yön göstericiliği ve vurgulayıcılığı ile en önemli tasarım öğelerinden biridir. Okuyucuyu etkiler, ilgiyi diri tutar. Siyah/beyaza göre %40 daha fazla dikkat çeker. Bilgi, renk sayesinde daha etkili sunulabilir. Bir mesaja dikkat çekmek, bilgi gruplarını birbirinden ayırmak, akışı sağlamak gibi pek çok işlev renkle yerine getirilebilir. Okunurluk açısından harf ve zemin arasındaki ton farkının en az %70 olması gerektiği unutulmamalıdır.
Kalabalık ve dokulu zeminler yazının okunurluğunu azaltır. Dokulu bir zemin kullanımında gerekli kontrastlık yaratılarak yazının okunması sağlanmalıdır.
 Bannerların üzerinde reklam mesajını iletme dışında, firma imajını destekleyici görüntüler, firmanın logosu önemli ölçüde yer almalıdır. Bu şekilde banner tıklanmasa bile marka imajı hakkında bilinç altına mesajlar iletilebilir.
Banner reklamların ömrü düşünüldüğünde düzenli aralıklarla bannerlar yenilenmelidir. Aynı içerik ile çok çeşitli bannerlar tasarlamak ve sitede bunları aynı konumda yayınlamak kullanıcının tepki verme oranını arttırır.
Reklamı yapılan ürünün özelliklerinden çok faydalarından bahsetmek kullanıcının dikkatini çekmektedir. Satılan ürün ya da hizmetin kişinin hayatını ne kadar kolaylaştıracağı gibi kısa ama etkili kelimelerle belirtilmelidir. Metinlerde “bedava”, “çok gizli”, “kanıtlanmış” gibi sözcükler izleyicinin yapılan bannera olan ilgisini arttıracaktır. Ayrıca bannerlara konan “click here (burayı tıklatın)” cümlesi de, kullanıcının dikkatini bannerın üzerine çekmede en etkili yöntemlerden birisidir.
Banner reklamlar yayınlanmadan önce testten (pre-test) geçirilerek, sonradan çıkacak sorunlara karşı önlem alınmalıdır.
Sonuç
Banner reklamların amacı da diğer mecralar gibi, bir ürün ya da hizmeti tanıtmak, satışını artırmak ve alıcıyı bilgilendirmektir. İnternet'in mekan ve zaman sınırlamasını ortadan kaldırmasıyla, banner reklam yılın 365 günü, günün 24 saati alıcıyla buluşmaktadır. Kullanılan animasyon, ses, görüntü, renk, tipografi gibi öğeler sayesinde ürün reklamı daha etkili biçimde yapılmakta, çoğu zaman kullanıcının da dahil olduğu etkileşimli tasarımlarla alıcının dikkati ve ilgisi çekilmektedir.

Fakat çoğu zaman kullanıcı, web sitelerinde adeta görsel kirlenmeye neden olacak çeşitlilikte, tasarım öğelerinin uygunsuz kullanılması sonucu ortaya çıkan estetikten yoksun ve zaman kaybettiren banner reklamlar ile karşı karşıya kalmaktadır. Oysa; doğru seçilmiş bir tipografi ile tasarlanan, uyumlu renklerin kullanıldığı, kararında animasyon uygulamalarına sahip bir banner; interneti görsel bir kargaşadan temizleyerek kullanıcıya, bilginin hoş bir görsellikle birlikte sunumunu sağlayacaktır.

Asla Tahmin Edemeyeceğiniz 7 Ünlü Grafik Tasarımcı

Chuck D
Protest Rap’in babası Chuck D, Adelphi University’de grafik tasarım eğitimi almış. Rap tarihinin en ilham verici grubu Public Enemy’nin neden her zaman sağlam bir görsel kimliğinin olduğunu da şimdi daha net anlayabiliyoruz.
Grubun kurucusu Chuck D (o zamanlar Carlton Douglas Ridenhour) “Fear of a Black Planet” gibi klasikleşen albümlere imza atmadan önce okuduğu Adelphi University’nin okul gazetesini çıkaranlardan.
Herkesin çok iyi ve çok yetenekli bulduğu sanatçı, 2008’de yaptığı basın toplantısında dile getirdiği gibi, fazla partilediği ve okulu astığı için atılmış. Ancak geri dönüp 1984’te, özellikle plak kapağı tasarımına yoğunlaşarak başarıyla mezun olmuş.

Andy Serkis
Hobbit ve Planet of the Apes yıldızı Serkis, Lancaster’da görsel tasarım eğitimi görmüş. Yüzüklerin Efendisi’ndeki Gollum rolü ve Hobbit Üçlemesi’yle hafızalara kazınan Andy Serkis, sinema afişi tasarımında oldukça başarılı bir isim aynı zamanda.

Alan Rickman
Harry Potter’dan bildiğimiz, Snape rolüyle kalbimizi çalan Alan Rickman, Graphiti isimli tasarım ajansı kurmuş ve parasını öyle kazanmış. Chelsea College of Art and Design mezunu oyuncu, yüksek lisansını da Royal College of Art’da yapmış. Oyunculuğa olan hevesinin önüne geçemediği için 1972’de Royal Academy for Dramatic Arts’a kabul edilmiş ve grafik tasarımla vedalaşmış.

Ricky Wilson
The Kaiser Chiefs’in solisti, Leeds College of Art’ta grafik tasarım okumuş. Şimdilerde kariyerine BBC’nin yetenek şovu “The Voice” jürisi olmakla yeni açılımlar getiren Rick Wilson, daha sonra yarı zamanlı hocalık da yaptığı Leeds Metropolitan University’den 2000 yılında mezun olmuş.

Pete Townshend
The Who’nun efsane gitarcısı  Pete Townshend Ealing College of Art’ta grafik tasarım okumuş. Okulunun ağır entelektüel atmosferinin etkisinde kalan müzisyen, 1969’da ortaya çıkan rock operası Tommy’nin de mimarı.

David Bowie
Rock’ın usta yorumcusu, Bromley College of Art’da grafik tasarım okumuş. Tipografi ve sayfa tasarımı konusunda ihtisaslaşan Bowie, bütün plaklarında ve görsel kimliğinde kendi söküğünü de dikebilenlerden. (Dip not: Üniversite yıllarında dönem arkadaşı George Underwood’un bir kızla ilgili gözüne yumruk attığı Bowie’nin sol gözündeki kalıcı hasar daha sonra markası olacaktır.)

Freddie Mercury
The Queen’in beyni, büyük müzik insanı Freddie Mercury de grafik tasarım diploması olanlardan. Onun sesi, kompozisyon ve tasarım yeteneği olmaksızın The Queen yalnızca bir başka rock gurubu olmaya mahkum kalırdı büyük ihtimalle.
Pete Townshend ve Rolling Stones’un gitarcisi Ronnie Wood gibi, o da Ealing College of Art mezunu.

Alan Fletcher

Grafik dünyası Alan Fletcher ile ilk kez 1960’larda tanıştı. Tasarım sanatının “her şeyi kapsayacak” şekilde yeniden tanımlanması gerektiğine inanan ve nitelikli sanat ürünlerini gelişen pazarda satın alınmaya değer birer “ticari başarı”ya dönüştürmeyi hedefleyen Fletcher, ilk şirket deneyimi Fletcher/Forbes/Gill ile kısa sürede modern İngiliz tasarım endüstrisinin öncü isimlerinden biri haline geldi. Kurucu ortakları arasında yer aldığı Pentagram’ın 1970’lerdeki başarısı, onu grafik tasarımı alanında kıta Avrupa’sını aşan bir üne kavuşturdu. Klasik Avrupa geleneği ile Kuzey Amerika pop kültürünü harmanlayarak kendine has bir üslup yaratan; açık fikirliliği, doymak bilmez merakı, üretkenliği ve neşeli mizacıyla çevresinin takdirini kazanan Fletcher; üstlendiği onca ticari ortaklık ve projeye rağmen yaratıcı bağımsızlığını korumayı bilmiş, yarattıklarıyla “dünyaya bakmayı” hem keyifli hem de “karlı” hale getirmiştir.

1931 yılında Kenya’da doğan Alan Fletcher, babasının ölümü üzerine beş yaşındayken annesiyle birlikte Londra’ya yerleşti. Horsham’daki yatılı okul yılları savaş nedeniyle kasvetli ve baskıcı bir atmosferde geçti. “İkinci el bir ortaçağ kostümü” diye tanımladığı üniformasının içindeki çocuğun gelecekte ordu, kilise ya da devlet bankasında memur olması beklenirdi ama o sanata meyletti. Sanat öğretmeni olma hevesiyle girdiği Central School of Art’ta tasarım dünyasının “yaşanabilir” bir dünya olduğunda karar kıldı. 1953’te Royal College of Art’ta tanıştığı FHK Henrion’un kozmopolit bakışından fazlasıyla etkilenerek, tıpkı çağdaşları Derek Birdsall ve Peter Blake gibi, İngiliz taşralılığına ve savaş sonrasının orta sınıf yaşam tarzına karşı mesafe aldı. Amerika deneyiminden önce yaşama bakışında Hollywood filmleri; Cary Grant’lerin, Audrey Hepburn’ların ait olduğu, 40’lı yılların karanlık İngiltere’sine hiç benzemeyen o parlak ışıklı stüdyo-dünyalar belirleyici oldu. İtalyan sevgilisi Paola ile evlendikten sonra göçmen pasaportuyla Kanada sınırını geçerek 1956 yılında Amerika’ya gitti. New York’ta Yale School of Art and Design’da burslu okuyarak tasarım dünyasının efsanesi Paul Rand ve Bauhaus ekolünün sürgün sanatçısı Josef Albers’in yanı sıra Robert Brownjohn, Ivan Chermayeff ve Tom Geismar’dan bir yıl boyunca ders aldı. Eğitimi boyunca Fortune dergisinin sanat yönetmeni Leo Lionni’nin yanında geçirdiği çıraklık yıllarda, akademi duvarının ardındaki tasarım sektörünü yakından tanıma fırsatı buldu. Derken yerlilerin dokuduğu kilimleri tasarlamak gibi ütopik bir hayale kapılarak Venezüella’ya giden Fletcher, gelişinden dört gün sonra meydana gelen askeri darbenin ardından yeniden Londra’ya döndü.

1962 yılında Central School’dan okul arkadaşı Colin Forbes ve Amerikalı reklamcı Bob Gill ile birlikte Fletcher/Forbes/Gill adlı bir tasarım şirketi kurdu. Şirket, İngiliz reklam endüstrisinin içine düştüğü atıllıktan bir an evvel kurtulması gerektiği fikrinden hareketle yatırıma ve risk almaya teşvik eden yaratıcı projelerle bir anda dikkatleri üzerine çekti. Fletcher’ın grafik tasarımına getirdiği; “önceden belirlenmiş birtakım kavram modüllerine bağlı kalmaksızın, konunun özgüllüğünden hareketle çıkarımsal çözümler üretme”ye dayalı yeni anlayış, bu dönemde yapılan tüm çalışmalarda kendini gösterdi. Fletcher-Forbes ikilisinin Shell ve Reuters için yaptığı logolar tasarım endüstrisinde uzun süre kullanımda kalan ürünler olarak hafızalarda yer etti. Fletcher bu dönemde Germano Facetti’nin isteği üzerine Penguin için özel bir kapak tasarladı.

Fletcher ve Forbes 1972 yılında, kurucu ortakları arasında Thoe Crosby, Kenneth Grange ve Mervyn Kurlansky gibi önemli tasarımcıların da yer aldığı Pentagram adlı yeni bir şirket kurdular. Grup aynı yıl çıkış noktalarını anlatan Pentagram: the work of five designers adlı bir de kitap yayımladı. Fletcher’ın giriş bölümüne yazdığı bir söz, onun “ortaklık” ve disiplinlerarası çalışmaya verdiği önemin veciz bir ifadesidir: “Kendi alanlarında uzman birer tasarımcı olmamıza rağmen, hepimizin tek bir ortak amacı var: evrensellik. Bunu da ancak alanlar arasındaki iletişimi artırarak ve kendi sınırlarımızın olabildiğince dışına taşarak başarabiliriz.” Ticaret ile sanat arasında kurduğu ortaklığa başta grafik olmak üzere sanatın tüm alanlarını dahil etmek isteyen Fletcher, 1970’lerin sonlarına doğru geliştirdiği live by design (tasarlayarak yaşamak) anlayışına uygun olarak, gündelik yaşamla tasarımın içiçeliğini vurgulayan; Paddington’da Grand Union Canal’e bakan geniş hacimli fabrika için yaptığı krom mobilya, çıplak tuğla ve borulardan oluşan büro, atölye ve yemekhane tasarımlarında olduğu üzere, tasarımın kullanıma açık, görünür ve dönüştürülebilir kılındığı çalışmalara yöneldi. 1980’li yıllarda şirketlerin kurumsal kimlik tasarımının önemini kavramasında ve grafik sanatının gelişerek profesyonel bir yapıya kavuşmasında Pentagram şirketinin payı büyüktür. Bu dönemde yaptığı amblem, logo ve tanıtım çalışmalarına baktığımızda, Fletcher’ın zanaatkarlık yönünün yanı sıra kıvrak ve esprili zekasının da giderek ön plana çıktığını görüyoruz. Sözgelimi, Londra’da hi-tech akımının öncü yapıtlarından Richard Rogers imzalı Lloyd’s binasının tanıtımı için yaptığı sökülüp takılabilir üç boyutlu kartonlar, “her türlü ihtiyaca uygun” temasını bir oyun havasına sokan başarılı bir reklam çalışmasıdır.

Pentagram’ın girdiği mali krizden dolayı gemiyi kurtarmak adına düşük nitelikli projelere hayır diyememe zorunluluğu Fletcher’i 1993 yılında şirketten ayrılmaya itti. Bu ayrılığın hemen ardından Phaidon Press’te sanat yönetmeni olarak göreve başladı. Fletcher ile birlikte Phaidon yaratıcı tasarımcıların parasal kaygılar gütmeksizin özgürce çalışabildikleri, farklı nesil sanatçıların birlikte deneysel çalışmalara giriştikleri bir “kurtarılmış bölge” haline geldi. Fletcher, 1996 yılında kırk yıllık çalışma hayatını konu alan Beware Wet Point başlıklı bir de kitap yayımladı. Çalışmalarına evindeki stüdyoda devam eden Fletcher, deneysellik, merak ve yaratıcılığın birikimle bütünleştiği, labirent ya da işaret eden el gibi belli başlı temalar etrafında dönen, bugün grafik sanatının en yetkin yapıtları olarak kabul edilen ürünler ortaya koydu.

2001 yılında yayımladığı The Art of Looking Sideways başlıklı bin sayfayı bulan kült kitabında tasarım sanatına ilişkin görüş ve deneyimlerini aktaran Fletcher, “imgelerin öngörülemezliği ve uyumsuzluğu karşısında hazırlıklı olma” zorunluluğunun modern sanatın yaratıcı kaynağı olduğunu savundu. Bireysel çalışmaların yanı sıra büyük şirketler için özel projeler de üretmeye devam eden sanatçı, Novartis’in Basel’de araştırma ve geliştirme merkezi olarak düşünülen bir dizi binanın yapımında çevre düzenlemesinden sorumlu sanat yönetmeni olarak görev aldı. Siluet çeşmeler ve Wander Wall gibi fantastik duvar grafikleriyle bir kez daha oyun ile işin uyumlu birlikteliğinin mükemmel bir örneğini sunan Fletcher, 60’lı yıllarda olduğu gibi yeni bir ticaret-sanat ortaklığının içine girerek uzunca bir süre Novartis için çalıştı.


2006 yılında kansere yenik düşerek hayata veda eden Alan Fletcher anısına Phaidon tarafından Alan Fletcher: Picturing and Poeting adlı bir kitap yayımlanırken, Design Museum sanatçının anısına Londra’da bir sergi açtı.

Afiş

Afişler, tasarım ve sanat kaygısının eşit ağırlıkta olduğu grafik ürünlerdir. Kübizim, Dışa vurumculuk, Art Nouveau, Art Deco, Bauhaus, Uluslararası Tipografik Stil gibi modern sanat ve tasarım akımlarının çağdaş Afiş dilinin gelişiminde büyük etkisi olmuştur.
1798’de Alois Senefelder’in taş baskı tekniğini buluşundan sonra geliştirilen renkli taş baskı teknikleri, afişin sanatsal bir yapı kazanmasında önemli bir rol oynamıştır.
Büyük boyutlu dış mekan afişleri, duvar yüzeylerine ve ilan panolarına asılır. İç mekan afişleri ise lobi, salon ve koridorlarda kullanılmak üzere daha küçük boyutlarda hazırlanır. Dış mekan afişlerinin izlenme süresi kısadır. Buna karşın iç mekan afişleri daha uzun süre incelenebilir. Afişin izlenme süresi tasarım, tasarım sürecinde dikkate alınması gereken bir kriterdir.

Afişler Üç Ana Gruba Ayrılır:
Reklam Afişleri: Bir ürün ya da hizmeti tanıtan afişlerdir. Beş sektörde yaygın olarak kullanılır.
• Moda
• Endüstri
• Kurumsal reklamcılık
• Gıda
• Turizm

Kültürel Afişler: Festival, seminer, sempozyum, balo, konser, sinema, tiyatro, sergi ve spor gibi kültürel etkinlikleri tanıtan afişler bu gruba girer.

Sosyal Afişler: Sağlık, ulaşım, sivil savunma, trafik çevre gibi konularda eğitici ve uyarıcı nitelikteki afişlerin yanı sıra, politik bir düşünceyi ya da siyasi bir partiyi tanıtan afişler ise sosyal afişler grubunda yer alır .

Afiş Tasarımında Değerlendirme Kriterleri

• Mesaj:
Tasarımcı; afiş aracılığıyla vereceği mesajı açıklığa kavuşturmalıdır, verilmek istenen bilgiyi mümkün olduğunca dolaysız bir biçimde aktaracak görsel bir sistem oluşturmalıdır.

• Mesaj - İmge Bütünlüğü:
Tasarıma temel oluşturan düşüncenin fotoğraf yoluyla mı, illustrasyonla mı, yoksa salt tipografi ile mi daha etkili bir biçimde vurgulanacağı araştırılmalı; mizahi, trajik ya da soyut imgelerden hangisinin anlatımı daha güçlendirdiği belirlenmelidir.

• Sözel Hiyerarşi:
Tasarımcı, afişte yer alan başlık, alt başlık, slogan gibi sözel bilgiler arasında – izleyiciyi mesajdaki önem sırasına göre yönlendirecek hiyerarşik bir yapı kurmalıdır.

• Farkedilirlik:
Bazı afişler yukarıda saydığımız kriterlere uygun gibi görünseler de, etkisiz ve yavan olabilmektedirler. Böyle bir sonucu engelleyecek tek şey tasarımcının hayal gücüdür. Yaratıcı düşünce ve buluşun hiçbir kuralı yoktur. Buluş ve yaratıcılık içeren her şey, afiş tasarımını da yansıtılabilir. Çünki, bir afiş için en önemli kriter farkedilebilmektir.

Afişteki İmgelerin Düzenlenmesinde Şu Öneriler Yararlı Olabilir;

• Afişteki imge sayısı üç, iki hatta mümkünse bir ile sınırlandırılmalıdır. Başlık yada slogandan oluşan tipografik unsur, fotograf ya a illüstrasyon ve zemin(fon) afiş üzerinde üç farklı imge olarak algılanır.

• Afişteki sözel unsurlar mümkün olduğunca azaltılmalıdır. 3, 4 ya da 5 sözcükten oluşan başlık ve sloganlar; mesajı daha çabuk iletir. Sözel mesaj on sözcüğün üstüne çıktığında, okuma zorluğu başlar. Amerikan Reklamcılık Enstitüsüne göre; bir dış mekan afişi, ana düşünce ve mesajını en çok altı saniye içinde iletebilmelidir.

• Fotograf ya da illüstrasyon, afiş üzerinde mümkün olduğunca büyük bir ölçekte kullanılmalıdır. İmgeyi bütünüyle göstermek her zaman gerekmeyebilir.
Sözel unsurlar ve imgeler arasında açıklayıcı, destekleyici, yorumlayıcı ya da kontrast oluşturan bir ilişki kurulmalı, yazı ile görüntü birbirini yavan bir şekilde tekrar etmemelidir

• Süslü ve dekoratif yazılar yerine okunaklı yazı karakterleri tercih edilmelidir.

• Renkler geniş yüzeyler halinde kullanılmalı, parlak ve canlı renkler tercih edilmeli ve renkler arasında güçlü kontraslar oluşturulmalıdır.

Adrian Frutiger

20. ve 21. yüzyılın en çok kullanılan fontlarından bazılarının tasarımını yaptı. Her he kadar ahşap oyma ve kağıt silüetler gibi birçok alanla ilgilense de Frutiger bütün yaşamı boyunca tipografiye tutku dolu bir ilgi gösterdi. Kariyerinin büyük bir bölümünü Deberny & Peignot için çalışarak geçiren sanatçı burada yazı tiplerine son şekillerini veriyor ve onları foto-dizgi için hazırlıyordu. Frutiger bu dönem boyunca aynı zamanda yaklaşık 30 kadar yazı tipi yarattı.


Yarattığı en ünlü yazıtipleri arasında Univers, Frutiger, Egyptienne, Serifa ve Avenir bulunuyordu. Frutiger, kariyeri sıcak metal, fotografik ve dijital dizgiyi içine alan az sayıdaki tipograftan biridir.

Acil İş Yoktur, Dandik Müşteri Vardır...

Grafik tasarımı ya da daha genel bir kavramla yaratıcı süreçlerden herhangi birinde yer almak hiç şüphesiz bir yaşam biçimi tercihidir. Yani bir iş kolu olarak grafik tasarlamakla bitmeyen bir olgudan bahsediyorum. Nedir bu yaşam biçimi derseniz tam anlamıyla hayatınızın her aşamasında sizinle birlikte bir gölge misali bir arada olan, mesainin hiçbir zaman bitmediği hatta kısa sürelerden ibaret o uykularımızın rüyalarında dahi bitmek tükenmek bilmeyen bir yaratıcı süreç...
Bu süreç içerisinde yolda yürürken çevredeki tabelaları, birşeyler içerken ya da yemek yerken menü, ambalaj tasarımını, araba ya da vb. bir araç kullanırken araç içinde yer alan yerleşimin görselliği, hizası, orantısı gibi (hız göstergesinden tutunda en küçük düğmeye kadar) bir çok şeyi devamlı aktif olan bir zihinle sürekli daha iyiyi daha şık ve estetiği arayarak görsel hafızamızda canlandırıyor, şekilden şekile sokuyoruz. Ofis dışındaki bu ücretsiz mesaimiz ne kadar yorucu ve yoğun gözükse de aslında mesleki anlamda deşarj olduğumuz, gün boyu ofis içerisinde yaşadığımız her türlü mobbingi vücudumuzdan attığımız hiç de yorucu olmayan bir yaratıcı süreç. Aslında bizi yoran ne bu bitmek bilmeyen 24 saat her an bizimle olan yaratıcı süreç, ne iş yükü ve yoğunluğu, ne de müşterinin aymazlığı...
Peki nedir grafik tasarımcıları bu derece yoran, zamanla hayatını alt üst eden, kimi zaman meslek bıraktıran karın ağrısı ona değinelim biraz...

Grafik tasarımcıların hatta sektörün en büyük karın ağrısı gerçek manada aciliyeti olmayan ancak bir firma ya da kurumun liyakattan uzak, plan program gibi kavramlardan bi'haber, işini layıkıyla yerine getiremeyen personeli, yetkilisi ya da firma sahibinin ısrarla acil olduğunu iddia ettiği iştir yani acil tasarımdır.
İşin aciliyetini öyle bir hışımla anlatırki müşteri sanırsınız devamlı planlı ve programlı bir şekilde kampanya, reklam, tanıtım, pr gibi süreçleri kullanıyorlar, tasarımı fazlasıyla önemsiyorlar ancak bu seferlik yaşadıkları büyük aksiliklerden dolayı aciliyeti olan bir durumda kapınızı çaldı bu firma. Halbuki alakası yok! Sektörde karşımıza çıkan çok çok büyük bir yüzde içerisinde yer alan adı bence cuk oturmuş dandik müşteri karşımızdaki...
Ara sıra sektördeki nasır tutmuş yaralara sert bir üslupla parmak basmamdan dolayı benden daha da sert bir üslup kullanan kişi ve kurumların eleştirilerine maruz kalıyorum fakat sonuç olarak doğru söyleyen hiçbir zaman pek sevilmez ister tatlı dil güleryüzle ister sert bir üslupla olsun. Önceki yazılarımda amatör, liseli tasarımcının gözbebeği CorelDRAW hakkında getirdiğim eleştiriler ile ilgili hakaretlere maruz kaldım ama bana hakaret eden çoğu Corelci kullandığı amatör yazılımın yardımcı programı olarak hiç utanmadan öve öve bitiremediğim Adobe'un Photoshop'unu hiç utanmadan kullanmaya devam ediyor. Güzel Sanatlar Fakültesi ismi ile ilgili yaptığım eleştirilerden dolayı mesleki geçmişimden geleceğime kadar yaftalandım ama Güzel Sanatlar Fakültesi isimleri değişmeye başlıyor bir bir haberiniz olsun düşünmeye üşenen, kendisine sunulanla yetinen yaftacılar... İşin özü biraz vurdum duymazım dilediğiniz gibi yaftalayın.

Dönelim asıl konumuz acil tasarım, dandik müşteri tezine...
Basit bir tanımlamayla grafik tasarım; bir mesajı iletmek, bir görseli geliştirmek veya bir düşünceyi görselleştirmek için metnin ve görsellerin algılanabilir ve görülebilir bir düzlemde, iki boyutlu veya üç boyutlu olarak organize edilmesini içeren yaratıcı bir süreçtir.
Grafik tasarımında ve grafik sanatlarda, görsel sanatların temel ilkeleri olan hizalama, denge, karşıtlık, vurgulama, hareket, görüntü, oran, yakınlık, tekrarlama, ritm ve birlik geçerlidir.
Basit tanımlası bile bu kadar çok ilke ve olgudan oluşan bir sürecin aciliyet denen kavrama sıkıştırılmaya çalışması oldum olası mantıken kavrayamadığım bir kördüğümdür. Örnek olarak bir broşür tasarımına ihtiyacınız varsa kampanya süreciniz için bu broşür tasarımınızın hem kampanyanıza katkı sağlaması hemde prestijinize katkı sağlaması gereklidir. Yani gerçek manada "tasarım" denilen yaratıcı sürece muhtaçsınız fayda beklentisindeyseniz.
Peki "acil tasarım lazım" şeklinde giriş yaptığınız bir kampanya sürecinden ne medet umabilirsiniz? Çalıştığınız ajans size ne kadar inanabilir ki hedef kitlenizi ikna edecek çalışmalara imza atabilsin?
"Acil" kelimesiyle hayal gücünün kepenklerini indirdiğiniz tasarımcı size nasıl bir farklılık üretsin hatta abartıdan da ötede bir yerde acil diyerek kene gibi yapıştığınız ofis içerisindeki yaratıcı ekip "acil" zaman kavramı içerisinde kendi içerisinde size olan öfkesini mi kussun yaptığınız saçmalığı acıyarak gözlemleyip markanızın kurumsal kimliğini nasıl peşkeş çektiğinize mi yansın? (Markalar tasarımcılar için her zaman tatlı, narin bir bebektir.)
Acil işe esir olan yaratıcı ekip mesai üstüne mesai yaparak iyi kötü bir tasarım ortaya çıkarır bu seferde bitmek tükenmek bilmeyen revizyon süreçleri başlar ve müşterinin ilk ajansın kapısını çaldığında dile getirdiği "acil" kavramının koca bir yalandan ibaret olduğu tescillenir.

Mesele Vizyon Sorunu...
Vizyon sorunu dediğim kavram sadece müşterinin ya da firmanın vizyonsuzluğundan ibaret değildir. Vizyonsuz müşterileri reddeden ilkeli ve yaratıcı süreçlerini son kale gibi savunan ajanslar ya da tasarımcılar da yok değil tabiki fakat onlara rağmen iyi kötü, güzel çirkin, acil vb. iş ayrımı yapmadan ticari kar mantığıyla her işe salça olan yaratıcı süreçleri ayaklar altına seren vizyonsuz ajanslar ve yaratıcı ekipler de bu "acil tasarım" saçmalığına su taşıyor. Bu noktada da sektöre en büyük takoz vizyonsuz ajans sahipleri / başkanları, yaratıcı ekipler, tasarımcılar...

Acil İş Günü Kurtarırken Geleceği Kaybetmektir!
Firmalar ajanslardan ya da tasarımcılardan talep ettikleri acil tasarımlarla, ajanslarda firmalardan gelen acil işlerde uyguladıkları yüksek fiyat tarifeleriyle günü kurtardıklarını sanan at gözlüklülerdir aslında. Çünkü günü kurtarırken geleceği kaybettiklerinin, geleceklerinden vazgeçtiklerinin farkında olamayacak kadar tek yöne bakar, at gözlüklerini öylesine sık sıkı takmışlar ki beyinleri, zihinleri düşünemez olmuş...
Ey firma sahibi uyan acil iş talep ederek edindiğin o esinlenme, çalıntı ya da kaliteden uzak tasarım firmanın imajını yerle bir etti...
Ey ajans başkanı uyan ticari kar hevesiyle giriştiğin acil tasarım serüveni elinde patladı, sektör artık seni yaratıcılıktan uzak, aç gözlü ve sıradan olarak tanıyor...

Acil Tasarım Zorlaması Bir Mobbing Türüdür!
Tasarımcıların iş hayatındaki düzen ve performansından çalan acil tasarım kültürünün tasarımcıların özel hayatlarına da bir çok olumsuz etkisi vardır. (Olumlu etkisi hiç yok.) Tasarımcıları zihinlerinde bir android gibi makine gibi gören zihniyet aslında iş hukuku açısından da suç işlemektedir. Sürekli "acil" kodlu brieflere boğulan tasarımcı beden ve ruh sağlığını adım adım yitirmekte hatta çok sevdiği, hayatını adadığı, adeta bir yaşam biçimi olarak benimsediği mesleğinden vazgeçme noktasına gelmektedir.

Sürekli "acil" kodlu bireflerle karşılaşan tasarımcılar hakkını aramalı, öncelikli olarak ekip ve ajans başkanı ile kronik sorunu yok etmeye çalışmalı ve müşteriye tasarım kültürünü kazandırmaya çabalamalıdır. İşin özeti umarsız ve şımarıkça yayılan acil tasarım kültürüne karşı koyulmalı, gerektiğinde son çare olarak yasal yollara başvurulmalıdır.

2 ve 3 boyutlu nedir?

Boyut
Boyut, belirli bir doğrultuda ölçülmüş bir büyüklüğü ifade etmek için kullanılan geometrik bir terimdir. 
Nokta boyutsuz olarak kabul edilir.
Tek boyutlu: Çizginin sadece uzunluk olmak üzere bir boyutu vardır. 
2 boyutlu: Yüzeylerin uzunluk ve genişlik olarak iki boyutu vardır.  2 boyutlu cisimler eni ve boyu olan şekillerdir. Geometrik şekillerden örnek verecek olursak, kare, dikdörtgen, üçgen gibi şekiller 2 boyutludur. Tv, bilgisayar ekranı, kağıt  vs üzerindeki çizimler genel olarak yalnızca iki boyutu içerir.  2 boyut gerçekliği tam olarak yansıtamaz.  2 boyutta alan bulunur.
3 boyutlu:  Üçüncü boyut en, boy ve derinlik algılarının hepsinin birden var olduğu durumlara verilen addır. Cisimler uzunluk, genişlik ve derinliği ile gösterebiliyorsa bu durumda 3 boyuttan bahsedilebilir. Küp, dikdörtgenler prizması, üçgen piramit gibi şekillerin eni, boyu ve yüksekliği vardır yani 3 boyutludurlar. 3 boyutta hacim bulunur. 

Freelance Grafik Tasarım Hizmetleri


Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz...


Uygun Fiyatlara Tüm Grafik Tasarım İşleriniz Yapılır

Kurumsal Kimlik (Logo, kartvizit, antetli kağıt, zarf) Tasarımı
Broşür Tasarımı
 El İlanı Tasarımı
 Katalog Tasarımı
 Dergi Tasarımı
 Afiş – Poster Tasarımı
 Basın ilanları Tasarımı
 Banner tasarımı
 Billboard Reklam Tasarımı
 Araç Giydirme Tasarımı
 Fotoğraf Dekupe
Etiket Tasarımı
T-shirt / Kupa

ferucak@gmail.com

ruzgarsdizayn@gmail.com

26 Mayıs 2016 Perşembe

Rüzgar Dizayn Freelance Grafik Tasarım Hizmetleri


Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz...


Uygun Fiyatlara Tüm Grafik Tasarım İşleriniz Yapılır

Kurumsal Kimlik (Logo, kartvizit, antetli kağıt, zarf) Tasarımı
Broşür Tasarımı
 El İlanı Tasarımı
 Katalog Tasarımı
 Dergi Tasarımı
 Afiş – Poster Tasarımı
 Basın ilanları Tasarımı
 Banner tasarımı
 Billboard Reklam Tasarımı
 Araç Giydirme Tasarımı
 Fotoğraf Dekupe
Etiket Tasarımı
T-shirt / Kupa

ferucak@gmail.com

ruzgarsdizayn@gmail.com

Freelance Grafik Tasarım Hizmetleri


Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz...


Uygun Fiyatlara Tüm Grafik Tasarım İşleriniz Yapılır

Kurumsal Kimlik (Logo, kartvizit, antetli kağıt, zarf) Tasarımı
Broşür Tasarımı
 El İlanı Tasarımı
 Katalog Tasarımı
 Dergi Tasarımı
 Afiş – Poster Tasarımı
 Basın ilanları Tasarımı
 Banner tasarımı
 Billboard Reklam Tasarımı
 Araç Giydirme Tasarımı
 Fotoğraf Dekupe
Etiket Tasarımı
T-shirt / Kupa

ferucak@gmail.com

ruzgarsdizayn@gmail.com


Freelance Grafik Tasarım Hizmetleri


Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz...


Uygun Fiyatlara Tüm Grafik Tasarım İşleriniz Yapılır

Kurumsal Kimlik (Logo, kartvizit, antetli kağıt, zarf) Tasarımı
Broşür Tasarımı
 El İlanı Tasarımı
 Katalog Tasarımı
 Dergi Tasarımı
 Afiş – Poster Tasarımı
 Basın ilanları Tasarımı
 Banner tasarımı
 Billboard Reklam Tasarımı
 Araç Giydirme Tasarımı
 Fotoğraf Dekupe
Etiket Tasarımı
T-shirt / Kupa

ferucak@gmail.com

ruzgarsdizayn@gmail.com


Freelance Grafik Tasarım Hizmetleri


Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz...


Uygun Fiyatlara Tüm Grafik Tasarım İşleriniz Yapılır

Kurumsal Kimlik (Logo, kartvizit, antetli kağıt, zarf) Tasarımı
Broşür Tasarımı
 El İlanı Tasarımı
 Katalog Tasarımı
 Dergi Tasarımı
 Afiş – Poster Tasarımı
 Basın ilanları Tasarımı
 Banner tasarımı
 Billboard Reklam Tasarımı
 Araç Giydirme Tasarımı
 Fotoğraf Dekupe
Etiket Tasarımı
T-shirt / Kupa

ferucak@gmail.com

ruzgarsdizayn@gmail.com

Freelance Grafik Tasarım Hizmetleri


Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz...


Uygun Fiyatlara Tüm Grafik Tasarım İşleriniz Yapılır

Kurumsal Kimlik (Logo, kartvizit, antetli kağıt, zarf) Tasarımı
Broşür Tasarımı
 El İlanı Tasarımı
 Katalog Tasarımı
 Dergi Tasarımı
 Afiş – Poster Tasarımı
 Basın ilanları Tasarımı
 Banner tasarımı
 Billboard Reklam Tasarımı
 Araç Giydirme Tasarımı
 Fotoğraf Dekupe
Etiket Tasarımı
T-shirt / Kupa

ferucak@gmail.com

ruzgarsdizayn@gmail.com