21 Temmuz 2014 Pazartesi

Grafik sanatlarda tasarım ilkeleri...

TASARIM
• TASARIMIN TANIMI
Tasarım tanım olarak; bir tasarlama (hayal etme, kurgulama) eylemi sonucunda beliren ve asıl yapıtın gerçekleştirilmesi sırasında yönlendirici olan proje, çizim, maket ve buna benzer ürünlerin tümüdür.
Bu tanıma göre tasarlama; zihinde hazırlanan bir düşünceyi, bir eylemi gerçekleştirmektir. Tasarım ise; zihinde tasarlanan bir düşüncenin, bir eserin, ilk biçim sayılabilir. Tasarı ilk biçim anlamına gelmektedir. Tasarımın tam olarak ifade edilebilmesi için geliştirilip olgunlaştırılması gerekir.
Özellikle estetik açıdan tasarım olanlarının çözüm bekleyen sorunları toplumun çağdaş yaşama biçimlerine dayalı değişik ihtiyaçlarının her gün biraz daha çoğalması ve tasarımcıların bu sorunlara çözüm bulmasıyla bağlantılıdır.
Zihinde canlandırılan, tasarlanan (planlanıp – tasavvur edilen) imgelerin, anlam ve işlev varlıkları olarak geliştirilip nesneleştirme süreci, bir fikri, düşünceyi sanat veya sistem yönünden ifade etmek, o fikri boyutlandıracak, somutlukta biçimlendirmek, sorun (problem) çözmede, yaratma başarısına ulaşmaktır.
Tasarım en yalın tanımıyla, sorun (problem) çözme sürecidir. Sorun genel olarak sipariş, (müşteri) istek olarak gelen, aşılması gereken, çözülmesi gereken konu, engel, durumdur.
İster ticari, ister sosyal, ister kültürel olsun, sanatsal tasarımsal, her çözüm, bir estetik varlık, estetik bir emtia’dır.

•  TASARIM SÜRECİ
Tasarım herhangi bir mal değildir. O ticari değerini, pazar değerini aşan estetik değerleri ile emtia olmaktan çıkan bir varlık oluşumudur.
İnsan, kendine göre bir ölçülendirme ve ölçümlemeyle varlıklara değer yükler. Tasarım üreticisinin yetenekleri ve güç oranında, üstüne bindirilmiş bir estetik değer içerir. Güzel değeri içermesi “yaratıcına” göredir.
İyi bir tasarımcı “sorun nedir, ne yapabilirim?” ile isteme anında tepkir. Eğer, rutin, çok denenmiş, sıradan, bilinen bir sorun değil ise; tasarımcı hemen çözüme girişmez. Bildiklerini “zihninde gözden geçirir.” Bu beyin baskılamasının ilk adımıdır. Bildikleri ile yeniden birikim için kaynaklara başvurur (kaynak tarama). Yapılanları önceden denenmiş olanları izler, okur, görür ve hatta tartışır. Dergiler, kitaplar, filimler, slaytlar izler. Beyin, sorunla tamamen baskılanmış olur. Bu baskılanmaya paralel olarak, zihinde ilk tasarlamalar (örnekseme, benzetme, tersine çevirme, çağrıştırma, ekleme gibi teknikler, izlenen kaynaklardan tasarımlamalar oluşturur. Kaynak (ki çok yoğundur) tarama ile oluşan ilk fikirler, yine zihinde evrilip – çevrilerek tasarılara dönüştürülür. Bunlar ölçekli eskizler olarak dışarlanır. Bunlara taslak denir. Taslaklar üzerinde iyi bir seçimle elemine edilerek, işlenir, azaltılır, değiştirilir. Bu klasik süreç, “sıra dışı” bir önerme-taslak oluşmuyorsa, esin avcılığı için fikir uçurtma yöntemi, synectıc (benzetme-örnekseme) yöntemi, beyin fırtınası (broin storming) ile, yeni farklı sıra dışı önermeler başvurulur.
Müşteri ile üzerinde “hemfikir” olunan taslak geliştirilip, sonuçlandırılır.
Özellikle, grafik tasarım sorunları (siparişleri), bol önerme içeren taslaklar ile çalışılır. Her eskiz (taslak) bir önermedir. Taslak, orijinalin, ölçekli küçüklüğüdür. Taslak ne kadar eleştirilirse, yeni üretme, o kertede sağlıklı olur. Bir tasarının taslağa (eskize) dökülmesinde temel ilke, ölçekli olan kullanımıdır. Anlamlı bir görüntünün, bir çözüm olarak algılattırılması için gürültü alanının yapılandırılması gerekir.

•  TASARIMDA KONU
Tasarım çalışmalarında konu tek başına hiç bir şey ifade etmez. Ancak sonuca ulaşmak için öz ve biçim ilişkisini ortaya çıkaracak olan öğe, konudur.
İnsan yaşadığı ortamda her olay, her varlık tasarım için bir konu oluşturabilir. Tarih boyunca konular insanoğlunun kendi yarattığı efsaneler, mitolojik öyküler, dinsel semboller ve toplumlararası, sosyal, ekonomik ve kültürel ilişkiler, sanatsal tasarımın asıl kaynağı olmuştur.
Tasarımda konu sanatçının düşünce (tasarımlama) safhasında ortaya koyduğu fikirler dizgesi olarak da kabul edilebilir. Tasarımın bir amaca hizmet etmesi esas olduğuna göre önce tasarıma esas teşkil eden konunun iyece programlanması gerekmektedir.

• TASARIMIN TARİHÇESİ
Tasarım insanoğlu var olduğundan beri gündemdedir ve onun yaşanının bir parçası haline gelmiştir. Beyinde tasarladığı nesneleri tasarına dönüştürüp yaşamını kolaylaştırmaya çalışmıştır.
İnsanlık tarihinde sanatsal tasarımın nasıl doğduğuna dair çeşitli tezler varır. Çünkü sanatsal tasarım yapmayan bir toplum daha dünya üzerinde yoktur. Mağara duvarına çizilen resimler, yapılan evler, heykeller v.b. eserlerinin tümü tasarım olgusunun bir parçasıdır.
Öyleyse sanatsal tasarımın doğuşunu insanlık tarihinin başlamasıyla birlikte var olduğu kabul etmek gerekir.
İhtişamlı, Mısır medeniyeti tasarım işinde dünyanın ilk büyük örneklerini ortaya koymuştur.
Anadolu ve Mezopotamya kültüründe de aynı sanatsal tasarımları görmek mümkündür.
Yunan ve Roma Uygarlığında tasarım olgusu, kendinden emin, matematik hesaplara dayalı sağlam formlarla tasarımlanmıştır.
Çin, Hindistan, Osmanlı ve Orta Asya Tür sanatında da doğanın mistik dünyaya göre ayıklanıp tasarlanması önemli bir anlatım tarzıdır.
Tasarımda somut gerçeklerin yakalandığı en önemli zaman dilimi Rönesans dönemidir.
Yirminci yüzyıl aslında bir tasarım cağıdır. Endüstri ürünlerindeki milyonlarca çeşit estetik boyutuyla ele alınmakta ve tasarlanmaktadır.
1950’lerden sonra büyük aşama kaydeden tasarım, başlangıçta sadece sanat eğitimi veren kurlarda ana ders iken, bilim ve teknolojideki gelişimlere paralel olarak büyük evrim geçirmiş ve sanattan başka her disiplindeki eğitime aynı derecede hitap eder bugünkü durumuna gelmiştir.

TASARIMDA ARANAN ÖZELLİKLER
Tasarımda anlamlı bir görüntünün, bir çözüm olarak algılattırılması için görüntü alanın yapılandırılması gerekir. Bu düzenin kurulmasında şu ilkeler geçerlidir.

•  BİRBİRİNE UYMAK
Alanda kullanılacak görsel elemanların, bir “bütün” yaratılmasını sağlayacak bir karakter birliği, sistem birliği oluşturulmasıdır. Benzerlik, harmani (uygunluk) ve yön birliği oluşturulmalıdır.

•  TAMAMLILIK
Bütüne ait parçaların bir birine bağlanmasında eklenemez, çıkarılamaz espas ve boş dolu ilişkisinin kurulmasıdır.

•  ŞEKİL ZEMİN BÜTÜNLÜĞÜ
Bir bütün, kendini daima bir zeminle (ton, geriplon) var eder. Şekil-zemin dayanışmasını dengeleyen her tasarım başarıya açılır. Bu ilişki;
a- Zemin şekle egemen
b- Şekil-zemine egemen
c- Şekil-zemin eşdeğer olarak vardır.

TASARIMIN ÖN YAPISINI – İFADESİNİ BELİRTEN ÖZELLİKLER

•  ÇİZGİ
Tasarımda birlik ve dengenin temel unsuru çizgidir. Eseri düzenlemeye, yada var olan dengeyi bozmaya yarayabilir.
Doğada bulunan her varlık sanatsal açıdan bir çizgi olarak ele alınırsa, nesneleri ayıklama, sadeleştirme sitilizasyon gibi tasarım elemanlarını üstlenmek, çizginin görevleri arasındadır.
Sanatçılar tasarımcılar çizginin bu görevi üzerinde çok dururlar. Çünkü insan olarak sahip olunan tüm duygular, (neşe, hüzün, canlılık, güzellik, kırgınlık, kararsızlık vb.), çizgiyle anlatılabilir. Dolayısıyla tasarımda temel eleman çizgidir.

•  RENK
Rengin tasarımcıyı ilgilendiren yönü psikolojik ve sanatsal tasarımda kullanım biçimidir. Bunun için renk kendi içerisinde gruplandırılırken, sıcak renkler, soğuk renkler, tamamlayıcı renkler, tonlamalar gibi


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder