30 Eylül 2014 Salı

Kurumsal kimliğin duayeni: Paul Rand

1924'de dünyaya gelen sanatçı hiç şüphesiz Amerikan grafik tasarımının en önemli isimlerinden biridir. Rand, Avrupa grafik tasarımının avangart yaklaşımını çok iyi etüd etmiş ve bunu hem sade hem de nükteli bir tarzda geliştirerek Amerikan grafik tasarımına kazandırmıştır.
Rand 1929 - 32 tarihlerinde New York Pratt Institude'da eğitimine başladı. 1932-33 yıllarında Parson's School of Design'da okudu. Sanatçı daha çok editöryal tasarımlara ilgi duyuyordu. Bunun sonucunda Esquire dergisinde, GQ'da sanat yönetmenliği yaptı. Direction dergisinin kapaklarını tasarladı. Ayrıca IBM ve Wes-tinghouse gibi önemli firmalara kurumsal kimlik sistemlerinin gelişimi konusunda danışmanlık yaptı. Sanatçı 1974'de New York Art Directors Club Hail of Fame'e seçildi.
Sanatçı, bir röportajında kendisine sorulan tasarım nedir ? sorusuna şöyle yanıt vermişti; Tasarım, form ve içeriği bir arada kullanılma metodudur. Tasarımın bir sanat dalı olarak tek ve basit bir tarifi yok; Sanat olabilir, estetik olabilir. Tasarım çok yalındır ve komplike olmasının sebebi de budur.
Rand'e göre bir tasarımcıyla sanatçı arasında aslında fark yoktur; Çünkü her ikisi de formlarla, içeriklerle çalışırlar. İyi tasarım ile kötü arasındaki en büyük fark ise kötü tasarımın yersiz, yüzeysel, gösterişli olmasıdır; Tıpkı bugün çevrenizde, dışarıda gördüğünüz pek çok şey gibi...
Rand, çalışmalarındaki başarının sırrının ise sadelikte, dürüst olmakta yattığını söyler. Ona göre tamamen objektif olmak ve çok çalışmak temel kural'dır.
Tasarımın bir sanat dalı olarak tek ve basit bir tarifi yok; Sanat olabilir, estetik olabilir. Tasarım çok yalındır ve komplike olmasının sebebi de budur.
Rand özellikle logo tasarımları ve kurumsal kimlik çalışmalarıyla dünya çapında tanınan bir tasarımcı olmuştur. Sanatçı, aralarında IBM, ABC, Cummins Engine, VVestinghouse, ve UPS'inde bulunduğu pek çok firmaya hizmet vermiştir. Sanatçı 1956'da IBM'in logo tasarımını hazırlamıştır.
Kimilerine göre bu çalışma sadece bir tasarım değil, kurumsal bilincin filozofisini en iyi anlatan ve bir markanın toplumsal bilinirliğinin gerçekleştiği en önemli çalışmadır. Logo Rand tarafından 1960'da modifiye edilmiş, 1972'de de bilinen çubuklu formuna dönüştürülmüştür. Rand ayrıca 1970'lerden 80'lere dek de IBM'in ambalaj ve marketing materyallerini tasarlamıştır. Bunlardan 1981 tarihli Eye-Bee-M (okunuşu firmanın adı olan IBM) poster çalışması en bilinen çalışmadır.)
Paul Rand 1960'larda Ford firması tarafından kurumsal logolarının yeniden tasarlanması için tutulmuş, ancak bu çalışma tamamlanamamıştır. Thoughts on Design (1947) ve Designer's Art (1985) adlı kitaplara da imza atan Paul Rand 1996'da hayata gözlerini yumdu.
  
Alıntı

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


24 Eylül 2014 Çarşamba

Yazı Karakteri Sınıflandırması

Bugün tasarımcılar, basımcılar, yayıncılar, sanatçılar ve yazarların kullanabileceği binlerce farklı yazı karakteri var. Bunların çoğu dijital formatta ve modern bilgisayar teknolojisiyle kolay bir şekilde kullanılabiliyor. Eldeki yazı karakterlerinin çok büyük miktarda oluşu herbirinin sınıflandırılmasını neredeyse olanaksız kılıyor. Ne var ki, aramayı sınırlandırabilmek ve doğru yazı karakterini seçebilmek için temel yazı karakteri stillerini bilmek önem taşıyor.                        
                                 
• Kaligrafik                        
Kaligrafi sanatıyla ilintili yazı karakterleri kaligrafik sınıfına girer. Kaligrafik harfler Chancery, Etruscan veya Uncial olarak sınıflandırılabilir. Chancery yazı karakterinin hafif eğimli dar harfleri vardır ve tırnaklı italiklerin gelişiminde etkili olmuşlardır. Etruscan yazı karakterlerinin küçükharfleri yoktur ve Roma kaligrafisinin ilk formlarından biridir. Uncial tasarımlar ise roman küçük harflerinin gelişiminde temel teşkil etmiştir.                        
                                 
• Blackletter                     
 Blackletter kaligrafik elyazısı tarzında bir yazı karakteridir. Almanya’da popüler hale gelmiş olsa da ortaçağlar ve Rönesans boyunca bütün bir Avrupa’da kullanılmıştır. Son derece süslü bir tipografik tarzı vardır. Farklı bölgelerde geliştirilen ve kullanılan farklı stilleri vardır. Ana sınıflandırması şunlardan oluşur: Textura, Schwabacher, Cursiva ve Fraktur. Textura kaligrafik tarzla en ilişkili olanıdır ve genelde çok sayıda birleştirilmiş harfler [ligature] içerir. Schwabacher yazı karakterinin yalınlaştırılmış, yuvarlatılmış çizgileri vardır ve kimi küçük harfleri genellikle benzeşiktir. Cursiva’nın, adından da anlaşılacağı gibi, bitişik elyazısıyla yakın ilişkisi vardır ve harflerin sık görülen alt çıkıntıları ve kıvrımlı üst çıkıntılarıyla tanınabilir. Fraktur, Blackletter’in en yaygın formudur ve kırık çizgilerle karakterize edilir.                  

• Tırnaklı                            
 Tırnaklı yazı karakterleri tırnaksız harflerden çok daha önce popülerdi. Tırnaklı yazı karakterleri için birçok farklı sınıflandırmalar vardır. Bunlar daha çok bu karakterlerin kökenlerine göndermede bulunan isimlerdir: Grecian, Latin, Scotch, Scotch Modern, French Old Style, Spanish Old Style, Clarendon ve Tuscan gibi… Bu sınıflandırmalardan bazıları aşağıdaki stiller gibi daha geniş tipografik sınıflandırmalar da olabilir.                        
                                 
• Eski stil                            
 Eski Stil veya tırnaklı Hümanist yazı karakterleri onbeşinci ve onaltıncı yüzyıllarda gelişti. Bu yazı karakterleri çizgi ağırlığında düşük kontrast ve açılı tırnak özelliklerine sahiptir. Garamond yazı karakteri bu stilin bir örneğidir.                        
                                 
• Geçişsel                          
Eski Stil ve Modern tırnaklı yazı karakterleri arasındaki boşluğa köprü oluşturan Geçişsel harflerin Hümanist formlara göre daha dik bir ekseni ve daha keskin tırnakları vardır. Baskerville geçişsel yazı karakterlerinin bir örneğidir.                           
                                 
• Modern                          
Modern tırnaklı yazı karakterleri onsekizinci yüzyılın sonlarında ve ondokuzuncu yüzyılın başlarında gelişti. Bunlar, çizgilerindeki yüksek kontrastlarıyla, düz tırnaklarıyla ve tümüyle dik eksenleriyle zamanın geleneksel tipografisinden radikal bir kopuş niteliğindeydi. Bodoni modern tırnaklı yazı karakterlerinin bir örneğidir.                         

• Egyptian                         
 Egyptian veya kalın tırnaklı yazı karakterleri dekoratif amaçlar için ve başlıklarda kullanılıyordu, çünkü kalın tırnaklar küçük boylarda okunurluğu zorlaştırıyordu. Rockwell bu yazı karakterlerinin bir örneğidir.                      
                                 
• Tırnaksız                         
“Sans-serif” tırnaksız anlamına gelir. Bunların varlığı beşinci yüzyıla kadar gider. Ama İtalyan Rönesansı’nda eski stil tırnaklı yazı karakterlerine dönülmesi tırnaksız yazı karakterlerini yirminci yüzyıla kadar kullanılmaz kıldı. Saf geometrik formlara dayanan tırnaksız yazı karakterlerini gelişimi Almanya’da popüler Blackletter stillerinin süslü harflerine karşı bir başkaldırıyla oldu. Tıpkı tırnaklı yazı karakterlerinde olduğu gibi tırnaksız yazı karakterleri için de Gothic, Grotesque, Doric, Linear, Swiss ve Geometric gibi birçok farklı sınıflandırmalar vardır. Aşağıda bazı genel sınıflandırmaları görebilirsiniz.                    

• Humanist                       
Humanist karakterlerin özellikleri, eski stil yazı karakterlerine dayanan oranlar, açık çizgiler ve diğer tırnaksız yazı karakterlerine nazaran çizgilerde biraz daha yüksek kontrast içerir. Gill Sans, tırnaksız Humanist yazı karakterlerinin bir örneğidir.                          

• Geçişsel                          
Geçişsel tırnaklı yazı karakterlerinin karakteristikleriyle yakından ilişkili bir biçimde, bu yazı karakterleri daha dik bir eksen ve eş oranlı bir çizgi içerir. Helvetica bu yazı karakterlerinin bir örneğidir.                  
                                 
• Geometrik                    
 Geometrik tırnaksız yazı karakterleri, adlarından da anlaşılacağı üzere, geometrik formlara dayanırlar. Bazı durumlarda harfler, örneğin küçük “o” harfinde olduğu gibi kusursuz geometrik formlardadır. Futura bu yazı karakterlerine bir örnektir.                              

• Elyazısı                            
 Elyazısı yazı karakterleri, elyazısını andıran çeşitli çizgilere sahiptir. Brush Script, English Roundhand ve Rationalized Script gibi birçok farklı sınıflandırmaları vardır. Ne var ki, en genel sınıflandırma biçimleri Formal Script ve Casual Script’tir. Formal Script’ler George Bickham, George Shelley ve George Snell gibi onyedinci ve onsekizinci yüzyıl elyazısı ustalarının yazılarına dayanır. Çok daha çeşitli olan Casual script’ler yirminci yüzyılda fotodizginin bir sonucu olarak gelişti.                   
                                 
• Piksel                               
Piksel fontlar bilgisayarın ortaya çıkışıyla gelişti ve piksellerin ekrandaki görünüm formatına dayandırıldı. Piksellerin dizilişine dayanan bu fontlar genellikle Bitmap fontlar olarak adlandırılırlar ve çoğu kez dadece belli bir punto büyüklüğü için tasarlanırlar.
                              
• Dekoratif                       

Tırnaklı ve tırnaksız yazı karakterleri metin dizgisinde sıklıkla kullanılırken, küçük puntolarda kullanıldığında okunaksızlaşan çok sayıda font ve yazı karakteri vardır. Bu yazı karakterleri genellikle kafadaki belli bir amaç için geliştirilirlerve başlıklarda, posterlerde ve ilan tahtalarında büyük puntolarla kullanılmak üzere tasarlanırlar. Dekoratif yazı karakterlerini sınıflandırmak kolay değildir ve bu terimin şemsiyesi altında çok çeşitli yazı karakterleri yer alabilir.

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


23 Eylül 2014 Salı

Semboller

Semboller görsel iletişimin en eski biçimlerinden bazıları ve insanlığın gelişimiyle birlikte bir gelişim içerisinde. Sembol çok gevşek bir tanımdır ve bir resim, ses, söz veya işaret olabilir. Sembol, en genel haliyle, bir şeyi temsil eden bir şey olarak tanımlanabilir. Tipografi tümüyle şu ya da bu tür sembollerden oluşur; Çince gibi bazı alfabeler resimyazılar kullanırken, diğerleri karakterler kullanırlar. Semboller farklı kültürlerde farklı anlamlara sahiptir ve farklı insanlara farklı fikirleri ifade etmekte kullanılabilir. Birçok farklı sembol türü vardır. Resimyazı bir nesneyi temsil eden bir imge iken, kavramyazı bir düşünceyi temsil eder. Monogram genellikle bir bireyi temsil ederken, arma bir aileyi veya bir devleti ayırt etmede kullanılır. Resimli yazı, bir sesi temsil eden bir imgedir. Tasarımda ve reklâmcılıkta en yaygın kullanılan sembol logodur. Logo sözünü ettiğimiz sembol türlerinden biri, hepsi veya hiçbiri olabilir. Semboller  duygu yaratma, düşünceleri iletme, marka etiğini temsil etme veya sadece dikkat çekme amacıyla kullanılabilir. İyi bir iletişim sağlayan semboller bunların çoğunu çok yalın ve özgül bir şekilde gerçekleştirebilir. Grafik tasarım bir varlıktan diğerine bir düşünceyi iletmede genellikle sembolleri kullanır. Logolar, harf karakterleri, tipografi, resimleme, renkler, şekiller, bütün bunlar özgül anlamlara sahip olabilir ve bir düşünceyi iletmeye veya güçlendirmeye yardımcı olan semboller olarak kullanılabilirler. Eğer farklı sembol türlerine ve bunların anlamlarına aşina değilseniz başka insanlarla iyi bir iletişim kuramazsınız.

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


22 Eylül 2014 Pazartesi

Saul Bass

Saul Bass Amerikalı film yapımcısı ve grafik tasarımcıdır. Saul Bass bir çok meşhur filmin afişine, dünyaca bilindik bir çok markanın logosuna ve film jeneriğine imza atmış bir grafik tasarımcıdır. 8 Mayıs 1920′de dünyaya gelmiş; 25 Nisan 1996′da da hayatını kaybetmiştir.
Saul Bass yalnızca 20. yüzyılın büyük grafik tasarımcılarından biri değil aynı anda Alfred Hitchcock, Otto Preminger ve Martin Scorsese gibi yönetmenlerle birlikte çalıştığı film açılış başlıklarının tartışmasız ustasıdır. Otto Preminger’in uyuşturucuyu dile getiren tartışmalı filmi “ The Man with the Golden Arm” 1955′te Amerika da vizyona girdiğinde projeksiyon görevlileri için film kutularının üstünde şu not vardı: “Açılış başlıklarından önce perdeleri açın”.
Soul Bass’a Ait Jenerikleri
Bir çok meşhur filmin “yazıları” Soul Bass tarafından yapılmıştır. Bunların birkaçı şunlardır.
·        Vertigo (Yükseklik Korkusu)
·        Anatomy of A Murder (Bir Cinayetin Anatomisi)
·        West Side Story (Batı Yakasının Hikayesi)
·        Around The World In Eighty Days (Seksen Günde Devrialem)
·        The Man With The Golden Arm (Altın Kollu Adam)
·        Spartacus (Spartaküs)
·        Psycho (Sapık)
·         
Soul Bass’a Ait Logolar:
Doodle’ı yapılan Soul Bass’ın bazı ünlü logoları:
·        AT&T
·        Continental Airlines
·        Minolta
·        NCR
·        Dixie
·        Warner Communications
·        United Airlines
·         
Saul Bass kendisine ait 1950 ve 60’ların film başlıklarıyla büyüyen ve bunları adeta idolleştiren Martin Scorsese ile uzun süreli bir ortaklık kurmuştur. 1990 yapımı Goodfellas ve 1991 yapımı Cape Fera sonrasında Bass, Scorsese’nin 1993 yapımı The Age of Innocense filminde açan gül yapraklarıyla, ve 1995 yapımı Casino filminde Robert De Niro’nun Las Vegas neonları arasındaki düşüşünü karakterin cehenneme girişini sembolize edişiyle başarılı çalışmalara imza atmıştır.

Ertesi sene hayata veda eden Saull Bass, New York Times’daki ölüm ilanında “sivri uçlu bir kolu 1955 yılında hareketlendiren ve bütün bir film kuşağı yaratan..ve bunu sanata dönüştüren minimalist bir yaratıcı” olarak ifade etmiştir.



Nazar Boncuğu - 20




Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz.







19 Eylül 2014 Cuma

Kitap

En eski kitap formu ruloydu. Bunlar saklanmak için rulo haline getirilen yekpare kâğıt veya kumaştan oluşuyordu. İlk Hıristiyanlar kodeks adı verilen kitap formunu kullanmaya başladılar. Kodeks, sayfaları oluşturmak üzere dörde katlanmış kağıt parçalarının sırt kısmından birbirlerine tutturulmalarıyla oluşuyordu. Ahşap Kalıp baskı onbeşinci yüzyıl başlarında ortaya çıktı. Tahta Kalıp baskıda her sayfa için tahta oyma kalıplar hazırlanıyor ve bu şekilde bunlar çok sayıda baskı için kullanılıyordu. Kalıplar, baskı sonrasında doğru yöne bakan yazı ve resimler elde etmek için ters yöne dönük olarak hazırlanıyordu.
Birçok sanat formunda olduğu gibi ahşap oyma yöntemi Rönesans dönemi boyunca büyük bir gelişim gösterdi. Bu gelişim Hypnerotomachia Poliphili’nin hazırlanmasında zirveye ulaştı. Bu kitap dönemin en iyi basımcılarından biri olarak kabul edilen Aldus Manutius tarafından basıldı. Kitaptaki resimlemeler kendi başlarına birer sanat eseri ve tipografideki ayrıntılara gösterilen özen oldukça etkileyici.         

Kitap yirminci yüzyılda Jan Tschischold’un kitap tasarımına ilişkin iki yaklaşımıyla yeni bir gelişim gösterdi. İlki asimetrik bir tasarım tarzıydı ve bu tarz Tschischold’un ilk kitabı Die Neue Typographie (Yeni Tipografi) adlı kitabında ana hatlarıyla anlatıldı. Tschischold yıllar sonra simetrik tasarımı ve dengeli tipografiyi yeğleyen neoklasik yaklaşıma geri döndü. Teorilerini The Form of the Book adlı kitabında ortaya koydu.

Nazar Boncuğu - 19




Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


18 Eylül 2014 Perşembe

İlk Tipograflar

Onbeşinci yüzyılın ortalarıyla onsekizinci yüzyılın başları arasındaki yıllar tipografi dünyasında birçok değişim ve gelişime tanık oldu. Matbaanın gelişimi komple yazıtiplerinin gelişimini ve bunların üretimini etkiledi. Nicholas Jenson ilk komple roman yazıtipinin gelişimini sağladı. Bu yazı tipi humanistik karakteristiklere dayanıyordu ve çok okunaklıydı. Aldus Manutius basım dünyasında etkili bir isimken muşta [punch] kesicisi Francesco Griffo yerden tasarruf etmek için bir elyazısı stili olarak ilk italiği tasarladı. Bu şekilde Manutius’un yayınladığı kitaplar daha küçük olabilecekti.                     
Roma tipografisinin İtalyan Rönesansı Fransızları da etkiledi. Fransa’da hem tipografi hem de basımcılıkta birçok gelişme yaşandı. Daha kaliteli basımcılığa yönelik çabaların öncülüğünü Robert Estienne, Simone de Colines ve Geofroy Tory gibi basımcılar yaptı. De Colines ve Estienne’nin yanında çıraklık yapan Claude Garamond muşta kesimciği ve basımcılığı öğrendi. Estienne’nin ölümünden sonra Garamond diğer basımcılara yazı karakterleri üretip satan ilk kişi oldu. Garamond’un harf tasarımı tarzı, kaligrafi tarzından daha da öteye gitti ve harf tasarımları Jean Jannon tarafından daha da geliştirildi.                        
Bu dönemdeki bütün basımcılar ve yayıncılar küçük kitapların yayınlanması için kendi yazı karakterlerini ürettiler. Pierre Simon Fournier’nin kitap yayıncılığı, harf kesimciliği ve tipografi uygulamalarındaki özeni bu zanaatların gelişiminde tarihî bir referans noktası oluşturdu. Fournier aynı zamanda bir harf ölçü sistemi de geliştirdi. Francois Didot bu sistemi daha da geliştirerek, bugün hâlâ var olan nokta temelli sistem haline getirdi. Francois’in oğlu Firmin Didot, modern roman harf tasarımının gelişiminde payı olanlardan biridir. Giambattista Bodoni de modern roman harf tarzının gelişiminde payı olan bir diğer tipograftır. Çalışmalarını tipografiyi güzel kılan dört özelliğe, yani tasarımın bir bütün olarak muntazalığı, zariflik, zevk ve albeniye dayandırdı.                                      

Onsekizinci yüzyılın başlarında William Caslon İngilizlerin, Hollandalıların ürettiği yazı karakterlerine bağımlılığını ortadan kaldırma çabasının öncülüğünü yaptı. Bu şekilde, çeşitli yazı karakterleri üretti. Yaptığı yazı karakterleri Didot ve Bodoni’nin modern tarzlarından daha çok klasik roman tarzlarına yakın olmakla birlikte çok geçmeden Britanya imparatorluğunda bir standart haline geldi. Britanya imparatorluğu Caslon yazı karakterlerini bütün dünyaya yaydı ve uzun yıllar boyunca Amerikan basımcılığının standardı oldu. Bir İngiliz işadamı olan John Baskerville elyazısından çok taş yontucuların yazı tarzına dayanan bir yazı karakteri tasarladı. Baskerville’in geçiş dönemi niteliğindeki tarzı kasik ve modern roman yazı karakterlerini arasındaki boşluğa köprü oluşturdu.

Nazar Boncuğu - 18





Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


17 Eylül 2014 Çarşamba

Elyazısı

Elyazısının en eski biçimi Sümerliler tarafından geliştirilen bir resimyazı sistemiydi. Bu resimyazılar kil tabletlere yazılıyordu. Bu resimyazılar M.Ö. 3200 civarında çivi yazısı denilen ve bir ölçüde standartlaşmış bir sisteme evrildi. Yaklaşık olarak aynı zamanda Mısırlılar resimyazı niteliğindeki hiyeroglif sistemini geliştirdiler ve M.Ö. 11. yüzyılda Fenikeliler alfabetik bir yazı sistemi geliştirdiler. Yunanlılar sesli harfler ekledikleri Fenike alfabesini benimsediler ve büyük harflerden oluşan bir yazı yarattılar. Bu yeni yazı, Roma alfabesinin gelişimine etkide bulundu.                    
Etrüksler alfabelerini Yunanlılardan aldı. Bu alfabenin Latinler tarafından Latince’ye uyarlanmasıyla M.Ö. yedinci yüzyılda Latin alfabesi de denilen Roma alfabesi ortaya çıktı. Latin alfabesinin yazımında kullanılan çeşitli malzeme ve elyazısı tarzları vardı. Romalılar Romalılar üzerine yazı yazmak için taş, papirüs, kil ve metal kullandılar ve bunlar üzerine kare kapitaller, rustik kapitaller, onsiyaller ve yarı-onsiyallerle yazdılar. M.S. sekizinci yüzyılda Şarlman Karolenj Miniskülünü geliştirmek üzere York’lu Alcuin’i görevlendirdi. Şarlman bu standartlaştırılmış yazı biçiminin bütün yazılarda kullanılmasını emretti. Karolenj Miniskülü bugün bildiğimiz küçük harflerin çoğunun temelini oluşturdu.                          
Roma elyazısı tarzı batı dünyasının çoğu için temel teşkil ederken, Çin ve Japonya gibi doğu ülkeleri bir sanat olarak bir elyazısı biçimi geliştiriyorlardı ve bu yazı biçimi, günümüzde doğu kültüründe hâlâ el üstünde tutulan kaligrafi uygulamasına dönüşecekti. Kaligrafiyi bronz, taş, yeşim, çömlek ve kil gibi çeşitli malzemeler üzerine uyguladılar. Batı kaligrafisi Antiqua, Batarde ve English gibi çeşitli elyazısı tarzlarından gelişti. Kaligrafi günümüzde bir sanat formu olarak yaygın bir biçimde kullanılıyor. Bunun yanısıra dünyanın çeşitli kültürlerinde birçok modern tipografik uygulamalarda kullanılıyor.                               
Elyazısının en eski biçimi Sümerliler tarafından geliştirilen bir resimyazı sistemiydi. Bu resimyazılar kil tabletlere yazılıyordu. Bu resimyazılar M.Ö. 3200 civarında çivi yazısı denilen ve bir ölçüde standartlaşmış bir sisteme evrildi. Yaklaşık olarak aynı zamanda Mısırlılar resimyazı niteliğindeki hiyeroglif sistemini geliştirdiler ve M.Ö. 11. yüzyılda Fenikeliler alfabetik bir yazı sistemi geliştirdiler. Yunanlılar sesli harfler ekledikleri Fenike alfabesini benimsediler ve büyük harflerden oluşan bir yazı yarattılar. Bu yeni yazı, Roma alfabesinin gelişimine etkide bulundu.                    
Etrüksler alfabelerini Yunanlılardan aldı. Bu alfabenin Latinler tarafından Latince’ye uyarlanmasıyla M.Ö. yedinci yüzyılda Latin alfabesi de denilen Roma alfabesi ortaya çıktı. Latin alfabesinin yazımında kullanılan çeşitli malzeme ve elyazısı tarzları vardı. Romalılar Romalılar üzerine yazı yazmak için taş, papirüs, kil ve metal kullandılar ve bunlar üzerine kare kapitaller, rustik kapitaller, onsiyaller ve yarı-onsiyallerle yazdılar. M.S. sekizinci yüzyılda Şarlman Karolenj Miniskülünü geliştirmek üzere York’lu Alcuin’i görevlendirdi. Şarlman bu standartlaştırılmış yazı biçiminin bütün yazılarda kullanılmasını emretti. Karolenj Miniskülü bugün bildiğimiz küçük harflerin çoğunun temelini oluşturdu.                          
Roma elyazısı tarzı batı dünyasının çoğu için temel teşkil ederken, Çin ve Japonya gibi doğu ülkeleri bir sanat olarak bir elyazısı biçimi geliştiriyorlardı ve bu yazı biçimi, günümüzde doğu kültüründe hâlâ el üstünde tutulan kaligrafi uygulamasına dönüşecekti. Kaligrafiyi bronz, taş, yeşim, çömlek ve kil gibi çeşitli malzemeler üzerine uyguladılar. Batı kaligrafisi Antiqua, Batarde ve English gibi çeşitli elyazısı tarzlarından gelişti. Kaligrafi günümüzde bir sanat formu olarak yaygın bir biçimde kullanılıyor. Bunun yanısıra dünyanın çeşitli kültürlerinde birçok modern tipografik uygulamalarda kullanılıyor.                               


Nazar Boncuğu - 17




Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...