28 Eylül 2015 Pazartesi

Sandalye Raf


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade



ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Grafik Tasarımcıların Duymaktan Nefret Ettiği Sözler

1 –  Çok basit bir projem var, fazla zamanını almaz.
Aylarınızı, haftalarınızı gömmeye hazır olun! Müşterilerin grafik tasarımdaki zaman yönetiminden haberdar olmaması başınıza iş açabilir. Onların çok basit diye nitelendirdiği iş, günlerinizi, haftalarınızı yiyebilir.

2 – Önceki tasarımcım berbattı, dosyalarımı bile vermedi!
Koşarak uzaklaşın! Bir tasarımcı müşterisi ile sorun yaşamadığı sürece neden böyle bir şey yapsın ki? Üstelik eski tasarımcısını size kötüleyen müşterinin aynısını sizin için yapmayacağı ne malum?

3 – Bu proje senin için büyük fırsat!
Tercümesi “-Hiç param yok, sen bu işi yap, bak nasıl referans olacak gör!” Sadece fikir olarak ortada olan, bir projenin nasıl bir fırsat oluşturacağı soru işareti. Ya olmaz da emeklerinizi karşılığını alamazsanız?

4- Tasarım fena değil ama, bir de  bizim hanıma, çocuklara bir göstereyim…
(!)

5 – Çok basit bir iş olacak neden bu kadar pahalı?
İşin kolay yada zor olmasından çok, harcanan emek ve mesai daha önemli değil mi?

6 – Benim için bir taslak oluştur, olursa çalışırız.
Başka bir arzunuz?

7 – Apple gibi sade ve basit bir tasarım istiyorum ama, …
Ama’dan önce denilenleri unutun!

8 – Tasarımı word’de hazırladığım şu logo üzerine geliştirelim?
:(

9 – Yaratıcı olan sensin, sorunu çözüver!
Tasarımcılar görsel anlamda yaratıcı olsalar da, fonksiyonel veya stratejik anlamda kararlar verip uygulamarı sağlıksız olmaz mı?

10 – Şu tasarımın aynısından istiyoum…
Tasarımı tasarım yapan en önemli unsur özgün olması değil mi yoksa?

14 Eylül 2015 Pazartesi

Mutfak Kiler Dolabı



• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade



ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Marka Olmanın Genel Kuralları

Bir markanın doğuşu tanıtımla sağlanır, reklamla değil. Emlakçı bunu bilse dahi, tam tersini yapma eğilimindedir. MS, malını satmadığı zaman, kendini tanıtmasının gereksiz ve aşalayıcı bir iş olduğunu düşünür; ancak bilmez ki MS, sadece kendini emlakını satarken tanıtan emlakçıyı, aşağılık olarak görür. Çoğu emlakçı marka inşa etmekle, markayı korumayı birbirine karıştırır. Marka reklam ile konur, tanıtım ile yaratılır. En güzel tanıtım da, yüz yüze yapılan tanıtımdır. Tanıtım programının amacı, bir algılama programı uygulamaktır. Reklama verilen para, eğer malı toplamaya dönük değilse, gazete sahibinden başka kimse zengin olmaz. 

TANITIM NASIL YAPILIR? 
En iyi yol, ilk olmaktır. İlk kapıyı çalan, ilk doğum günü hediyesini veren, ilk posta kodunu açıklayan, ilk emlak beyannamesi haberini veren sen olmalısın. Unutma; diğer emlakçılar bunlarla uğraşmaz, paralarını çöpe atmak ile uğraşırlar; senin önün açık olur. Yeni bir marka olmak ve tanıtımda müşteri hakkında bir ilkten bahsetmek önemlidir. Tanıtımda dikkat çekmek istiyorsan kendinden değil, karşındakinden bahsetmen gereklidir. 

DİKKAT ÇEKEN MARKA YARATIN 
Markanız eğer haber olabiliyorsa, sizin de tanıtım yapma şansınız olur. Ve haber olmanın en iyi yolu, yeni bir ürün yaratmak değil, yeni bir ürün kategorisi yaratmaktır. Yani yeni bir projeye başladığınızın reklamını vermek, akılcı değildir. Önemli olan markalaşmaktır. Başkalarının markanız hakkında söyledikleri, sizin söyleyeceklerinizden çok daha etkili olacaktır. 

MARKA NASIL DOĞAR? 
Markalar tanıtımla inşa edilir ve reklamla korunur. Markanı kendi enerjin ile yaratacaksın. İleride kazandığın para ile koruyacaksın. Ancak marka yaratmadıysan, koymanın bir anlamı yoktur. 

REKLAM KURALI 
Markanızın bir kere doğduktan sonra, sağlıklı yaşayabilmesi için, reklama ihtiyacı vardır. Reklam bütçeniz, bir ülkenin savunma bütçesi gibidir. Reklama ayırdığınız onca dolarla hiçbir şey satın alamazsınız; sadece pazar payınızı rakiplerinize kaptırmanızı engeller ve daha önemlisi, belli bir sayıda alıcı yaratmanızı sağlarsınız. 

Anlatacak başka hikayeniz kalmadığı zaman, reklam sizin görevinizi devralır. Bir ordu olarak düşünün; önce toprakları fethetmeniz, daha sonra onları ordu ile korumanız gereklidir. Hemen tüm başarılı markalar aynı süreçten geçer, tanıtım ateşinden doğarlar. Önce tanıtım sonra reklam, genel kuraldır. Çünkü reklam, pazarda kabul edilmenin fiyatını yükselttikçe, rakiplerin pazardan önemli ölçüde pay almalarını da engeller. 

Emlakçının akıllısı liderliğinin reklamını yapar ve bölgesinde uzman olduğunu vurgular. Çoğu emlakçı bunu anlamaz ve kalitelerinin çeşitli yönlerinin reklamını yapmayı tercih ederler. Bu büyük bir hatadır. MS'leri hizmetiniz kaliteli diye değil, bir marka olduğunuz ve sadece lider olduğunuz için satın alırlar. 

Reklama harcadığınız para ile para kazanamazsınız ancak böylece rakibinizin sizin bölgenize burnunu sokmaya çalıştığında ödeyeceği bedelin çok daha fazla olmasını sağlarsınız. Pek çok emlakçı bu bedeli ödeyemez. Zaten bir başka emlakçının uzman olduğu bir bölgede çalışmaya başlamak akılcı değildir. Bakir bir çok alan vardır. Seçilen alan iyi etüd edilmelidir.

KELİME KURALI 
Mercedes sahibi olmak denince aklınıza ne geliyor? Prestij. Bir marka inşa etmek istiyorsanız, markalama çabalarınızı, muhtemel tüketicilerinizin zihninde bir kelimeye sahip olmaya odaklamalısınız. Prestij Mercedes için ne ise, güvenlik de Volvo için öyledir. 

Bir marka bir kez bir kelimeye sahip oldumu, rakibin kelimeyi o markadan söküp alması neredeyse imkansızdır. Hep böyle olur. Bir marka zihinde bir şeye sahip olmaya başladığı anda, faaliyet alanını genişletmeye, başka pazarlara girmeye ve başka özellikleri elde etmeye çalışır. Bu ciddi bir hatadır ve markalamada çok sık rastlanır. Eğer bölgenizde notluk dağıtan emlakçı siz iseniz, bu şekilde hatırlanırsınız, insanlar sizi emlak işleri olunca ararlar. Farklı bir sektöre girdiğiniz zaman, sizi sadece emlak işi için arayacaklardır unutmayın. 

JENERİK OLMAYIN
İşte işin sırrı: Lideri yenmek için dikkat çeken bir isim kullanın, jenerik isim kullanmayın.İsminizin müşterinin zihninde ne imaj oluşturacağı herşeyden önemlidir. Sizin ürününüzün emlak olduğunu sanmayın, emlak değil. Kendinize ev şeklinde aptalca logolar yapmayın; emlakçının logosu kendi fotoğrafıdır. Sadece fotoğraf görsel bir gerçeklik olabilir. 

Mercedes, prestijni stratejik olarak kullanarak pahalı otomobiller pazarını büyüttü. Prestijli bir ürün ya da hizmeti markalamada başarılı olmak istiyorsanız, iki şey yapmalısınız: Ürün ya da hizmetiniz rakiplerimizden pahalı olmalı. Prestij için bir kod bulmalısınız. 

İşin ilk kısmı kolay. Mercedes-Benz araçlarını Cadillac'tan iki kat pahalı yaptı. (Mercedesler daha iyi olmalı diye düşündü alıcılar, çünkü iki kat daha pahalı). Hatırlayalım. En başarılı şirketler, hedefini daraltan ve sonra kategorisini genişleten firmalardır, markasını başkalarının listeleme bankalarına yaymaya çalışanlar eninde sonunda güçsüz düşüp başarısız olurlar ve alıcılar da onları kısa sürede sektörün dışına atarlar. 

Sakın kendinize "pazarın boyutları nelerdir" diye sormayın; bu sizi başarısız yapar. Markanızın hedefini küçülterek ve tüketicinin zihninde bir kelimeye sahip olarak ne kadar büyüklükte bir pazar yaratabileceğinizi sorun. Kendinizi ne kadar geliştirebilir ne kadar bir imaj yaratabilirsiniz onu her zaman kendinize sorun. 

REFERANS KURALI 
Tüketicileriniz şüphelidir. Muhtemel tüketiciler, neredeyse söylediğiniz her şeye inanırlar. Lider bir markanız yoksa, en iyi stratejiniz, liderlik iddiası ileri sürebileceğiniz yeni bir kategoriyi yaratmanızdır. Belki emlak işine daha dün başladınız ve yeni bir site var karşınızda sizin söylemeniz gereken: "Bu site benim uzmanlık alanım ve bu sitenin uzman emlakçısı benim".

Eğer referans yaratabilirseniz meşur olmanız kolaylaşır, araba kiralama konusunda bir yazı hazırlamakta olan bir muhabir, ilk olarak kimden söz edecektir. Tabii ki Hertz. Reklamlarınızda belirteceğiniz faydalar ne kadar alıcıların ilgisini çekse de, referansa sahip olmadıkları için tamamen yok sayılırlar. Emlakçı sürekli referans yaratmalıdır. Eğer referans yaratabilirseniz, dedikleriniz sizin kategorinizde kural olur. 

Lider olmayı hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. Alıcıya çalışmayın. Pazar ne kadar küçük olursa olsun, kategorinin yararlarını satma sersemliğini asla yapmayın. Muhtemel müşterinin sizin kategoriniz hakkında pek az bilgisi vardır ve bu nedenle doğal olarak lider markaya yönelirler. Bu yüzden kendinizi tanıtın. Daha önemlisi her seferinde kategorinizde lider olduğunuzu ilan edin. 

Peki çatkapı gelen alıcılar ne olacak onları çöpe mi atıyım? Evet, onları defterinizden silin. Herkesi cezbedemezsiniz. Herkese çalışmak sizi zengin değil fakir edecektir. Unutmayın; çoğu insan, boş bir restoranda yemek yemektense, dolu bir restoranda masa beklemeyi tercih eder. İsterseniz buna referans kuralı deyin isterseniz sürü psikolojisi deyin. İnsanlar "Burası hakikaten iyi bir restoran, kapının önünde ondan sıra vardır" diye düşüneceklerdir. Bu referansın gücüdür. Tabii ki siz akıllı olun; kuyrukta bekleyenler almak değil satmak isteyenler olmalıdır. İnsanlar size paralarını getirmelidirler. Paranızı toplamaya dönük sistem kurun, dağıtmaya yönelik değil. 

KALİTE KURALI 
Rolex dünyanın en çok bilinen ve satan pahalı saat markası olmuştur. Sizce başarıda kalitenin bir etkisi var mıdır? Muhtemelen yoktur. Rolex yüksek kalitede saatler mi üretiyor? Muhtemelen evet. Bu çok mu önemli? Muhtemelen, değil. Coca-Cola'nın tadı Pepsi'den daha mı iyi? Pek çok insan, Coca-Cola'nın Pepsi'den daha çok satmasına bakarak, tadının da daha iyi olması gerektiğini düşünüyor. Ancak tat testlerinde çoğunluk Pepsi'nin tadını tercih ediyor. Ortak akıl, test süreçlerini gölgede bırakıyor. 100 kişiden 80'i kola alıyor ancak testte sadece 20 tanesi kolanın tadını beğeniyor. 

Markanızı kalite üzerine inşa etmek, emlakınızı kumsala inşa etmek gibidir. Ürününüzde kaliteyi yakalayabilirsiniz, ancak bunun pazardaki başarınızla pek az ilgisi vardır. Markanızın satması sizi zengin edecektir, kalitenin satması sizleri sadece fakir eder. Çoğu alıcı, alabilecekleri en kaliteli en güzel emlakı almaya çalışır. Ama kalite kavramı nerede ikamet eder? Etiler'deki emlak mı güzeldir yoksa Armutlu'daki mi? 

Daralma kuralını düşünün. Hedefinizi küçülttüğünüzde ne olur? Uzmanlaşmış olursunuz ve bir uzmanın daha çok şey bildiğine, bir başka deyişle daha kaliteli olduğuna inanılır. Bu gücü kullanın, malı piyasa değerinden toplama becerisini kazanın. Bir kardiyolog, kalp konusunda bir pratisyen hekimden daha mı bilgilidir? Pek çok insan öyle olduğunu düşünüyor. Bu algılama kesinlikle doğru değildir. Pazarlama bakış açısından ise neyin doğru olup olmadığı hiç önem taşımaz. Yüksek fiyat tüketicinin de yararınadır. Rolex takan bir tüketici, bunu çok daha dakik olmak için yapmaz.

Geleneksel akıl, her zaman yüksek kalitede bir ürünün rekabet edebilir bir fiyata sahip olmasını önerir. Emlakçının ilk işi kalite değildir. Sakın kaliteyle ilgili hiçbir sorununuz olduğunu sanmayın. Marka inşa edebilmek için hedefinizi küçültmeniz, iyi bir isme ve daha yüksek fiyata sahip olmanız gerekir. Kaliteli olmalısınız ama bu sizin nihai amacınız olmamalıdır.

Kaynak:http://wiki.ilkon.com/temsilci-egitimleri/MARKA-OLMANIN-GENEL-KURALLARI.html

7 Eylül 2015 Pazartesi

Türk Dünyası Vakfı Logo Yarışması Mansiyon Ödülü


"Türk dünyası vakfı logo yarışmasında" mansiyon ödülü alan çalışmam.



Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Reklam Araçları

Geçmişten günümüze kadar geliştirilmiş çeşitli reklam araçlarını farklı kriterlere göre sınıflandırmak mümkündür.Bir reklam verenin mesajını halka ulaştırmak amacıyla kullandığı araçlara, reklam aracı denir. Bu araçları beş ana grupta toplamak mümkündür:

Yazılı Yayın Araçları
Gazete, dergi, mecmua gibi yayın araçları hem kendi yazı ve haberlerini, hemde reklam verenin yayınladığı reklamları yayınlar.

Göze ve Kulağa Hitap Eden Yayın Araçları
Bu kategoride yayınlanan radyo ve televizyonun reklam aracı olarak önemi zaman içerisinde farklılık göstermiştir. Günümüzde TV kanallarının sayısının artması, reklam verenlerin hedef kitlelerine ulaşabilmeleri için farklı saat dilimlerinde farklı TV kanallarında reklam vermelerine yol açarak,reklam giderlerinin önemli ölçüde artmasına yol açmaktadır. Aynı şekilde yerel radyo yayınlarınında artması, reklam verenler açısından aynı güçlüğü yaratmaktadır.

Posta Reklamları
Posta ile evlere yollanan reklam malzemeleri, reklam veren açısından düşük maliyetli bir reklam aracı olmasına karşın, alıcının reklam malzemesini okumadan çöpe atması gibi bir sakıncaya da sahiptir.

Dış Mekan Reklamları
Günümüzde önemi giderek artan bir reklam aracı olup dış mekanlarda kullanılan afişler, vitrin reklamcılığı, otobüs, tren, metro  v.b. gibi ulaştırma araçları ile yapılan reklamlar ve stadyum reklamları bu tür reklamlara örnek gösterilebilir.

Elektronik Ortamda Yapılan Reklamlar İnternet Reklamcılığı
İnternet üzerinden web sayfa düzenlemesi, dijital teknolojinin ilerlemesi ile günümüzde giderek daha fazla önem kazanan internet reklamcılığı.

Diğer Reklam Araçları
Bu grupta yer alan reklam araçları, basılı ve yayın yapan reklam araçlarının dışında kalan reklam araçlarıdır. Bu grup içinde açık hava reklam aracı olan afişler, grafik tasarım açısından özel bir öneme sahiptir. Bu grupta yer alan reklam araçları heterojen bir grup olup özel kullanım alanlarına sahiptirler. Bu tür reklam araçlarının görsel ve grafiksel tasarımında görsel reklamlar için geçerli ilkeler geçerli olacağından, bunların hareketi üzerinde ayrı ayrı durulmayacak sadece kullanım alanları kısaca açıklanmakla yetinilecektir.

Döviz ve Pankartlar
Pankartlar afişlere oranla daha küçük boyutlu ilanlardır. Boyutları, 25 x 35, 35 x 50 veya 50 x 70 arasında değişir. Dış mekanlarda kullanılabilmelerine karşın, iç mekanlarda da kullanılabilirler. İç mekanlarda kullanılmaları halinde ömürleri afişe göre daha uzun ömürlü olur.

Billboardlar
Billboardlar demir ayakları üzerine fiber veya alüminyumdan imal edilmiş boyutları standart hale getirilmiş afiş panolardır. Ülkemizde kullanılan standart boyut, 350 x 200 santimetredir. Ülkemizde ilk kez 1985 yılında Ankara'da uygulanmış ve daha sonraları da diğer büyük illere yayılmıştır. 360 x 720 cm ebadında 24 veyahut 130 afişi alabilen büyük panolarda genellikle şehir çıkışlarında kullanılmaktadır.

Megaboardlar
Megaboardlar şehir dışı yolları ve büyük alışveriş merkezleri yakınında yer alırlar. Billboardlardan daha büyüktürler. Ve maliyetleri daha fazladır.

Tabelalar
Tabelalar, genellikle işyerlerinin giriş yerlerinde, firma ismi, ünvanlar ya da logosunun yazılması amacıyla kullanılır. Tabelalar ahşap veya saç üzerine yağlı boya veya değişik boyalar kullanılmak suretiyle hazırlanır. Önemli özellikleri uzun ömürlü ve kalıcı reklam malzemeleri olmalarıdır.

Işıklı İlanlar
Işıklı ilanlar da genellikle tabelaların gördüğü işlevi gece ve alışveriş merkezlerinde olduğu gibi kapalı mekanlarda da yerinme getirmek amacıyla kullanılırlar. Neon ve pleksiglas gibi malzemelerden yapılırlar.

Nakil Araçlarına Konan İlanlar
Belediye otobüsleri, metro, tiren, vapur gibi toplu taşıma araçlarının iç ve dış mekanlara konulmak üzere hazırlanırlar. Son zamanlarda taksi üzerinde reklamlara da rastlanmaktadır.

Durak Reklamları
Genellikle belediye otobüsleri, metro, tren, vapur gibi kitle iletişim araçları duraklarında durak mobilyaları veya ışıklı tabelalar kullanılmak suretiyle yapılan reklamlardır. Ülkemizde kullanılan standart boyut, 118 x 174 cm'dir.

Duvar ve Çatı Reklamları 
Genellikle büyük şehirlerde yüksek binaların çatılarında veya boş duvarların büyük kısmını kapsayacak şekilde hazırlanan, standartı olmayan reklamlardır. Bu tür reklamların kalıcı olma özelliklerine karşın, görüntü kirliliği yaratma riski vardır.

Eskavizyon
Genellikle büyük şehirlerde ya da merkezi yerlerde dijital ortamda yapılan hareketli reklamlardır. Uzun süreli kullanım imkanına sahip olmakla beraber yüksek maliyeti nedeniyle kullanımları çok yaygın değildir.

Satış Yeri Reklam Malzemeleri (P.O.P.)
Bu tür malzemeler hem reklam, hem de satışı teşvik amacıyla promosyon amaçlı olarak kullanılırlar. Tüketicilerin satın alma kararlarını son aşamasında destekleyici olarak kullanılır ve perakendecilerin satışlarının artmasında etkin rol oynarlar. Hedef kitleyle birebir iletişim kurup ürünleri fark ettirerek ve denemeleri için harekete geçmelerini sağlar.

Market içi dönkart ve hacimli pankartlar, teşhir stantları, taşınabilir panolar, raf reklamları, market kasa bantları, hareketli yazılar, sesli teşhir malzemeleri, çeşitli hediyelik eşyalar ( duvar saatleri, ayna, anahtarlık, bardak), stickerlar ( çıkartmalar.)


4 Eylül 2015 Cuma

Sipariş Çalışmalar


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade


ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Zara

İspanyol Merkezli Giysi ve Aksesuar Markası 1975'te Amancio Ortega Gaona (1936-) Tarafından yaratıldı.
Amancio Ortega Gaona,1963'te La Coruna'da (Galicia) bir konfeksiyon atölyesi açarak işe başladı. Karısı Pepita, erkek kardeşi ve baldızıyla birlikte pijama ve sabahlık üzerine ihtisaslaştı. Zara Markasıyla ilk mağaza1975'te La Coruna'da açıldı;Mağaza yüksek trendli,popüler andak düşük fiyatlı ürünler satarak başarısını hızlı bir şekilde kanıtladı.ve Ortega İspanya genelinde Başka Zara Mağazalarını da açmaya başladı. 1980'lerde, Ortega teslim sürelerini azaltmak ve "anlık moda" dediği moda değişimini daha hızlı bir şekilde gerçekleştirebilmek için yeni trendler,yeni  tasarımlar ile birlikte  üretim ve dağıtım sürecini de değiştirmeye başladı. Bunun sonucunda Ortega "hazır pişirilmiş" kıyafetler adını verdiği işin peşinden gitti ve podyum ve sokak trendlerini takip ederek herkesten hızlı bir şekilde kreasyona dönüştürdü.
Yurtdışındaki ilk mağazası ise 1989'da New York'ta hizmete girdi. 1999'da Zara markası altında Zara Fragances adıyla bir parfüm ve Zara Textures adıyla da bir kozmetik serisi piyasaya sürüldü. 1979'da Amancio Ortega Gaona'nın kurduğu İnditex grubu (Zara,Pull&Bear,Massimo Dutti, bershka,Stradivarius) 2001'de kadın iç çamaşırı markası Oysho'nun da gruba katılmasıyla daha da zenginleşti. Amaç ise her zaman aynı : otuz üç ülkede bini aşkın butikle modayı demokratikleştirmek.Ve Zara 1998-2002 yılları arasındaki büyüme miktarlarına bakıldığında %146 ile dünyanın en hızlı büyüyen moda firması İspanyol Zara olmuştur, bunu %103 ile yine İspanyol Mango ve %91 ile İsveç firması H&M izlemiştir.
Zara mağaza içi deneyimi de televizyon ve basılı reklamları tercih eden geleneksel moda yaklaşımına karşı çıkan temel pazarlama platformlarından biridir. Şirket en iyi ferah ve modern tasarımı ile mağaza lokasyonlarını elde etmenin ve şık denizci mavisi alışveriş poşetlerini iki boyutlu son derece kalabalık mecralarda birkaç saniye elde etmekten daha önemli olduğuna inanıyor. Zara gelirinin yüzde 0,3?ünü pazarlamaya harcadığı halde sokakların en çok arzu edilen ve konuşulan markalarından birini yaratmayı başardı.
Galicia'dan gelen gömlek terzisi Amancio Ortega moda dünyasının Armani, Kelin veya Dolce Gaba kadar bilinen isimlerinden biri olmayabilir ama kesinlikle en zenginlerinden birisidir. Forbes zenginleri listesine göre 9 milyar doların üzerindeki serveti ile sadece İspanya'nın en zenginlerinden biri olarak tanımlanan LVMH lüks ürünler şirketinden Bernard Arnault onu geçebiliyor.

Kaynak: http://www.marka-marka.org/marka/marka-hikayeleri/zara-marka/
Referans : wikipedia- misjournal.com-watin/markaların öyküsü

3 Eylül 2015 Perşembe

Ayna

70x150 cm   -   Özel desen (cnc kesim)  çerçeve  -   İstenilen renkte


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade



ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Arçelik

1950'li yılların başı...Büyük kentlerin parmakla sayılan mağazalarında Frigidaire, General Electric markalı yabancı buzdolaplarının  seyrekçe satıldığı, taşra kentlerinde ise "mamul madde" pek bulunmadığı için Philips, Kelvinator markalı radyoların hırdavatçı dükkanlarında yada gıda toptancılarının un, şeker, pirinç çuvalları yanında sergilendiği yıllar... Arçelik tarihi böylesi yıllara uzanıyor...
Ve iki insan... Lütfü Doruk, Vehbi Koç. Onlar, Arçelik'in kaderini İstanbul, Fermeneciler'de, küçük bir dükkanda kararlaştırdılar... Başlangıçta basit bir ortaklık anlaşmasıdır bu; birlikte madeni eşya üretimine başlamayı ve işin başında Lütfü Doruk'un bulunmasını kararlaştırarak aralarındaki ilk protokolü 8 Ekim 1953'te imzalarlar. Henüz şirket kuruluşu bile tamamlanmamışken; Arçelik'in Doğuşuna tanıklık edip, Arçelik markasının filizlendiği ilk yuva olarak uzun yıllar hizmet verecek olan Sütlüce'deki fabrikanın temeli alçak gönüllü, ama samimi bir hava içinde, 1 Ekim 1954 günü atılır. 1956 yılının sonlarına doğru makine ve teçhizat montajı hemen hemen tamamlanmış, ham madde sağlamaya yönelik çalışmalar sonuçlandırılmış, dahası 1956 yılını çıkarak ölçüde bir stok birikimi sağlanmış durumdadır.
Ev aletleri imalatına ağırlık verilmesi fikri olgunlaşmıştır. Ve bu doğrultuda Arçelik kendi çamaşır makinesi tipini geliştirir. İsmi Ç-1'dir. Ç-1'lerin pazarlaması, Beko Ticaret'e verilmiştir. Talep birden bire çoğalır.
Rengarenktir bu makineler, çiçek gibi beyaz, mavi... her zevke hitap eden renkler. Arçelik'te üretilen ilk buzdolabı, 26 Temmuz 1960 günü şirket idare meclisi üyeleri ve holding yetkililerine gösterilir. O zaman buzdolabı sadece çok zenginlerin evinde olan bir alettir. Arçelik üç yıl gibi kısa bir sürede fiyatları yüzde elli oranında düşürür. Bu müthiş ucuzluğun yarattığı talep patlaması, mal yetiştirememek gibi, bir işletmenin tarihinde kolay rastlanmayan olumlu sonuçlara yol açar.
Arçelik'i ayrıcalıklı konumuna ulaştıran gelişmelerde, o yıllardaki üretim süreçleri kadar, pazarlama yani bayi faaliyetleri de önemli rol oynar. Arçelik'in "Kabına sığmayıp", Çayırova'ya taşınması da yine bu gelişimdeki dönüm noktalarından biridir. Sütlüce, Arçelik'in gelişmesine dar gelen bir mekandır artık; peş peşe yapılan asma katlar, ek inşaatlar, yer limitlerinin sonuna gelindiğinin göstergesidir. Arçelik, marka yaratabilmenin ilk ayağı olarak, müşteri memnuniyetini hedef alır ve bunu başarır.  Türkiye'den sonra Fransa, İngiltere, Almanya, İspanya ve Polonya şirketlerinin tümü de faaliyet ve hedeflerini bu doğrultuda sürdürüp geliştirmektedirler.
Arçelik'in kendi teknolojisini üretme süreci, araştırma, geliştirme, AR-GE, için 1990 yola çıkılması ve 1991 yılında Arçelik Araştırma Bölüm Başkanlığı'nın kurulmasıyla programlanmış olur.
Araştırma-Geliştirmenin önemi ayaklarından biri de, bilgisayar teknolojisinin kullanımıyla yakından ilgili olan modernizasyondur.  Hızlı bir değişimin yaşandığı ve bilgi teknolojilerinin hükümdarlık sürdüğü dönemlerin başlangıcı olan 2000'li yıllarda iletişim ve bilgi sistemleri teknolojisinde yaşanan hızlı gelişim, dayanıklı tüketim mallarında da etkili olur. Arçelik de bu konuda dünyaca ünlü teknolojiler geliştiren şirketlerle işbirliği yapar.
Ayrıca cesur bir adımla 40 yılını deviren Arçelik'te logonun değiştirilmesine karar verilir. Bu değişim teknoloji ve müşteri odaklı yeni bir döneme atılan adımların habercisidir.  Arçelik logosunun değişimi Çelik ile duyuruldu. Çelik robotu 2002 yılında Arçelik'in ajansı Young & Rubicam Reklamevi tarafından yaratıldı. Arçelik'in teknolojik, yenilikçi marka olduğunun en iyi bu şekilde ifade edilmesi amacıyla bir robot seçildi.  Ve Çelik Robot İstenileni fazlasıyla başardı. AC Nielsen'ın her yıl gerçekleştirdiği "En çok hatırlanan marka" araştırmasının sonuncusunda Arçelik'in bilinirlik oranı yüzde 26'dan yüzde 33'e yükseldi. Yine 2003 yılında Arçelik yenilikçi değişimlerine devam eder. Ünlü grafik sanatçısı İvan Chermayeff, Arçelik'in yeni yüzünü tamamlar. Arçelik artık sanayici, üretici kimliğini bir kenara bırakarak, müşteri ve teknoloji eksenli, müşteriye göre şekillenen, değişimi vurgulayan bir markadır. Slogan'ı da "Arçelik Demek, Yenilik Demek'tir."
Bundan sonraki süreçte Arçelik'in reklam kampanyalarında Çelik Robot'a ağırlık verilir. Ve  reklam kampanyalarını  herkes ilgiyle izliyor. Televizyondan buzdolabına, her ürünün tanıtımında kullanılan Çelik, Arçelik'in maskotu haline geldi. Hatta büyük ilgi üzerinde "Çelik"in oyuncak robotları da piyasaya sunuldu. Şimdi Çelik, Arçelik'le özdeşleşmiş, onun pazarlamada kullandığı kilit araçlardan biri olarak görülüyor ve tüketiciden ilgi topluyor.


Referans: marka-marka.org

2 Eylül 2015 Çarşamba

Sipariş Havluluk


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade



ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...


Futura ve Helvetica font ailesi

Grafik tasarımcılar için en önemli 2 font ailesi, Helvetica Neu LT ailesi ve Futura LT ailesi işte size tasarımcıların çantasında olması gereken fontlardan ikisi. Yaratıcı fikirler bulurken elinizin altında mutlaka bulunmalı.
Yaratıcılık gerektiren işlerin başında fontu nasıl kullandığınız ve onunla ne yaptığınız (tipografi) çok önemli.
Helvetica devletler arası bir font’tur ve yazışmalarda, anlaşmalarda, trafikte, uyarı levhalarında ve reklamlarda çokca rastlarsınız.
Helvetica kısa hikayesi ise: İsviçreli yazıtipi tasarımcısı Max Miedinger ve Eduard Hoffmann tarafından İsviçreli yazıtipi şirketi Haas’sche Schriftgiesserei (Haas Type Foundry) için 1957 yılında İsviçre’nin Münchenstein şehrinde tasarlandı. İlk adı Helvetia konulacaktı fakat bu isviçre demek olduğu için Helvetica adı konuldu.
Futura fontu hikayesi ise: 1927 yılında Paul Renner tarafından yapılmış olan fonttur. Şu anda ntv ve eski show tv nin logosunu oluşturan ve bu kanalların hemen hemen tüm uygulamalarında kullanan fontudur.

Yaratıcı tasarımcılar için ruhsal anlamı büyük olan fontlar ve içindeki anlamları şöyle sıralayabiliriz. Her zaman böyle görünüyor ve hissettiriyor demek değil tabi.

Times New Roman: Güven verici
Bodoni: Etkileyici
Georgia: Saygın
Garamond: Azimli
Baskerville: Geleneksel
Helvetica: Evrensel (Apple bunu hep yapıyor)
Verdana: Temiz
Arial: Modern
Century Gothic: Objektif
Calibri: Stabil
Rockwell: Cesur
Courier: Güçlü
Museo: Modern
Clarendon: Sağlam
Bevan: İhtişamlı
Lobster: Feminen
Zaphino: Seçkin
Pacifico: Arkadaş canlısı
Lucida: Şaşırtıcı
Brush Script: Yaratıcı
Infinity: Özel olma
Eurostyle: Modaya uygun
Majaram: Stil sahibi
Matchbook: Keskin
Politica: Zeki

Daha sonra fontların insanlara etkisi, sağlam irade yazarken neden ince karakterli bir font seçilmedi diye kendinize sorabilirsiniz. Etki, Tepki.
Helvetica neden ve nasıl bütün dünyayı istila etti ya da daha romantik bir deyişle, “şehirlerin parfümü” haline geldi? IKEA’nın fontunu değiştirmesi nasıl oldu da “İsveç kaynaklı en büyük infial” olarak anılacak bir toplumsal tepkiye sebep oldu? Obama’yı Beyaz Saray’a bir font taşımış olabilir mi? Neden 30′ların Art Deco’su Amy Winehouse’a böylesine yakışıyor? Bir fontu, bir ülkeye, bir dine, bir döneme, bir mesleğe ya da bir duyguya has kılan şey tam olarak nedir? Arial’ın dingin kim(liksiz)liğinden, Times New Roman’ın pratik ciddiyetinden, Comic Sans’ın rahatsız edici hafifliğinden -ve kullanımını yasaklama kampanyasından- kimler sorumlu? Trajan’ı bütün kötü film posterleri için vazgeçilmez kılan ne? Tüm zamanların en iyi ve en kötü fontları hangileri? Ve tabii, kaçınılmaz soru; seçtiğin font senin hakkında ne söylüyor?
Kimse diğerine bu font buraya gidermi diye sormuyordu ben öyle istedim, esasında verilmek istenen neydi, güçlü etki bırakmak mı, kalıcılık sağlamak mı, enerji vermek mi. Bunları kendinize sorduğunuzda hepsi birden diyorsanız biraz daha düşünmeli hiçbiri diyorsanız daha fazla düşünmeli sonra tasarıma geçmelisiniz.

Kaynak: http://cemkongur.com/futura-ve-helvetica-font-ailesi/

1 Eylül 2015 Salı

Çerçeve Seti ve Askılık


• Özel Tasarım Ahşap Bank Havluluk   • Zigon Sehpa   
• Mini Abajur   
• Çerçeve   • Özel Tasarım Avize  • Saklama Kutusu  
• Mini Terekli Ahşap Baharatlık  
• Özel Tasarım Mutfak Dolap ve Terekleri  
• Bebek Odası Rafları  • Farklı Ürünler

http://gozdedesign.blogspot.com/
http://gozdehandmade.wix.com/gozdehandmade



ferucak@gmail.com

Sitede bulunan resimler hiçbir şekilde kullanılamaz ve kopyalanamaz...



Marlboro

Dünyanın en bilinir markaları arasında yer edinen Marlboro ilk kurulduğu yıllarda diğer bütün yeni kurulan şirketlerde olduğu gibi piyasada tutunmaya çalışırken işleri kötüye gider. Marlboro'nun işlerinin kötüye gittiğini gören birisi satışları 3 ay içersinde  3 katına çıkartabileceğini , eğer çıkartırsa şirkete ortak olacağını, söylediğini yapamazsa da hayatı boyunca fabrikada bedava tütün sarabileceğini söylemiş. Çaresizlik içerisinde, kaybedecek hiçbirşeyi olmayan fabrika sahipleri de bu adamın dediğini kabul etmişler. Adamın bunlardan istediği şey boş Marlboro  paketleriymiş. Fabrika’da da bu boş paketlerden istemediği kadar çok varmış. Sonra bu adam gitmiş bütün paketleri tek tek ayağıyla ezmiş ve 3 ay boyunca Amerika’nın farklı bölgelerine bu boş paketleri uçaktan attırtmış. Amerikan halkı sabah uyandıklarında boş Marlboro paketlerini görünce  bukadar çok Marlboro içiliyorsa vardır bunda birşey diyerek Marlboroları satın almaya başlamışlar. Marlboro şirketi o ay 3 değil tam 5 katı satış arttırır. Şatışların artmasındaki cin fikirli adamda şirketin %50"sine ortak olur. Bu cin fikirli adam Philip Morris'tir.